Kentsel mekan, sosyolojiden kent planlamaya kadar pek çok disiplin tarafından incelenmektedir. Kentin ortak kullanım alanlarının yaşlılar ve engelliler için uygunluğu bu araştırma alanlarından biridir. Kent mekanlarının yaşlıların kullanımına uygun ve erişilebilir olması, onların yaşam kalitelerini olumlu etkilemektedir.1 Ancak kentlerin ortak kullanım alanlarının hepsi yaşlılara uygun yapılmamaktadır. Bu sebeple yaşlıların önemli bir bölümü kentsel mekanlardan hak ettikleri oranda yararlanamamaktadırlar. Yaşlıların kentsel alanlara erişebilme zorluğu ve hak ettikleri kadar yararlanamaması onların yaşadıkları yeti kayıpları kadar yerel yönetimlerin kentsel mekan planlanmasında yaşlı ve engellileri yeteri kadar hesaba katmayışından da kaynaklanmaktadır. 

Yerel yönetimlerin hizmetleri arasında altyapı ve üstyapı hizmetleri başta gelmektedir. Üstyapı hizmetleri arasında yollar, kaldırımlar, park ve bahçe düzenlemeleri sayılabilir. Kentlerde park ve benzeri ortak kullanım alanları tüm yaş grupları içerisinde yaşlılar için daha önemli olmaktadır. Kentte yaşayan yaşlıların park, bahçe ve benzeri mekanları etkin biçimde kullanabilmeleri, onların nitelikli ve sağlıklı bir yaşlılık dönemi geçirebilmelerine katkı sağlamaktadır. Ancak yaşlılar bu mekanları yeterli oranda kullanamamaktadır. Bunda yeşil alan sayısının yetersizliği kadar var olanların da fiziki niteliğinin yetersizliği rol oynamaktadır. Ayrıca bu alanlara erişebilmede engeller olduğunu da belirtmek gerekir. Bu yazıda yaşlıların park ve benzeri kentsel mekanları ne kadar kullanabildikleri ve bu mekanlara erişimde karşılaştıkları güçlükler üzerinde durulacaktır. 

Kent mekanlarının yeterliliği ve fiziksel özellikleri yaşlılar için büyük bir önem taşımakta ve onların yaşam kalitelerine direkt etki etmektedir. Ancak kentsel mekanlar tasarlanırken çoğu zaman yaşlıların karşılaşabilecekleri engeller hesaba katılmamaktadır. Bedensel gerilemeleri artan yaşlıların bir bölümü için kentsel mekanların yapısal ve mimari özellikleri pek çok engel taşımaktadır. Bu engeller bazen konut ve apartman içinden başlamakta ve kaldırımların yapı ve biçimleri ile devam etmektedir. 

Fotoğraf: Emirkan Cörüt

Kentte mekanlar inşa edilirken yaşlıların özelliklerinin ve gereksinimlerinin ihmal edilmesinin çeşitli nedenleri olabilir. Bu nedenlerden biri kent hayatı içinde azınlıkta yer alan grupların kolaylıkla göz ardı edilebilmesidir. Kentlerin pek çoğunda da yaşlılar diğer yaş gruplarına oranla azınlıkta kalmaktadır. Diğer bir neden olarak kentsel mekanların kapitalizmin de etkisi ile daha çok genç ve üretken nüfusa göre planlanması gösterilebilir. Gençler ve orta yaş yetişkinler kentlerin ana aktörleri olarak kabul edilmektedirler. Bundan dolayı kentlerin mekansal planlamasında daha çok orta yaş yetişkinler ve çalışan gençler düşünülmekte ve yaşlılar ihmal edilmektedirler. 

Kapitalizmin gençlik ve üretkenlik mitleri kentsel mekanlara nüfuz etmektedir. Yaşlıların ihmal edilmesindeki diğer bir sebep ise orta yaş yetişkinlerin üretkenliğinden daha fazla yararlanabilmek olduğu söylenebilir. Ayrıca kentsel mekanların yaşlıların ve engellilerin ihtiyaçlarına göre düzenlenmesi ilave maliyetler getirmektedir. 

İstanbul’da 22 Haziran-26 Ağustos 2016 tarihlerinde ilçe yerel yönetimlerde çalışan katılımcılar ile saha araştırması yapılmıştır.2 Doktora tezi kapsamında yürütülen bu çalışmada kentte yaşayan yaşlıların sorunlarını tespit edebilmek için katılımcılara “İstanbul’un yaşlılar için yarattığı problemlere” dair çeşitli sorular yöneltilmiştir. Bu sorulara verilen cevaplardan hareketle yaşlıların kentsel alanlarda yaşadıkları zorluklar ve karşılaştıkları erişim engelleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Görüşmelerde katılımcılar, yaşlıların kentsel dinlence ve sosyalleşme mekanlarına erişmekte çeşitli zorluklar yaşadıklarından bahsetmişlerdir. 

Görüşmeye katılanlardan önemli bir kısmı kentsel mekanlar yapılandırılırken yaşlıların fiziksel özelliklerinin yeteri kadar dikkate alınmadığından şikâyet etmektedirler. Kentin dinlenme ve boş zaman değerlendirme mekanları yapılırken yaşlıların yeti kayıpları ve ihtiyaçlarının daha fazla dikkate alınması gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca kentsel mekanlara ulaşımda yol, kaldırım ve yaya geçitlerinin yetersizliğinden kaynaklı çeşitli engeller yaşadıklarını belirtmişlerdir. 

“Mekanla İlgili Problemler Evden ve Apartmandan Başlıyor”

Çalışmada katılımcılar park, çay bahçesi, toplanma alanları gibi ortak kullanılan kent mekanlarının yaşlılar açısından oluşturduğu zorluklardan söz etmişlerdir. Yaşlıların sokağa ve park, bahçe ve benzeri ortak alanlara erişimde karşılaştıkları engeller bunlar arasında başta gelmektedir. Belediyede çalışan bir görüşmeci, yapmış olduğu ev ziyaretlerinde yaşlıların kentsel mekanlara erişim engellerinin eski binalarda evin içerisinden başladığını belirtmektedir. Bunun için belediyenin pek bir şey yapamadığını söyleyen bu görevli İstanbul ilçelerinin merkezlerinde erişime engel oluşturabilecek pek çok bariyer saymaktadır. Eski apartmanların bir kısmında asansör olmaması başta gelmektedir. Ayrıca bu asansörsüz evlerin merdiven ve tırabzanlarının yaşlıların kullanımına elverişli olmamasını yaşlıların evlerinden sokağa çıkmalarını zorlaştıran engeller arasında göstermektedir: 

Kentin merkezinde, apartmanın üst katında oturan 75 yaşını aşmış bir yaşlı, eski binada olduğundan dolayı binanın asansörü yok, bu yüzden merdivenlerden inmek zorundadır. Merdivenler nasıl yapılmış? Tırabzanlarda elin terliyor tutamıyorsun, elin kayıyor, onların kaygan olmaması için daha tırtıklı, kaymayan malzemeden yapılmalı. Kişi sol elini kullanıyorsa duvara tutunmak zorundadır. 

Erkek, 32 yaşında, Sosyal Hizmet Uzmanı

Eski evlerde ve apartmanlarda yaşayan yaşlıların çoğu için engellerin, açılması ve kapanması zor olan giriş kapısından itibaren başlaması durumun ciddiyetini ortaya koymaktadır. Zorlanarak evden çıkabilmeyi başaran yaşlıyı evin dışında merdiven, yol, kaldırım ve yaya geçitlerindeki engeller beklemektedir. 

Daha dün gittiğim bir örnek: 

Altıncı katta oturan eski mimar ve belediye fen işleri müdürlüğünde çalışmış 75 yaşındaki hanımefendi… Çarşının ortasında, eski bir evde oturuyor. Evin dış kapısı o kadar sert ve o kadar ağır ki, o kapıyı birisinin yardımı olmadan açması mümkün değil. Hadi o kapıyı açtı, merdivenlerden inmesi çok zor, [çünkü] merdivenler eğimli ve yamuk yapılmış. Hadi merdivenlerden indi, ondan sonra kapının önündeki, normalde düz olması gereken tretuvar eğimli. Genel kentsel alanda eğimli ve yol kenarında park eden arabalar yürümene engel oluyor. Çıktın oradan çarşıya; hakikaten senin [yaşlı] için bir yaşam alanı yok, [kentsel mekanlar] yapılırken sen [yaşlı] hesaba katılmadığını, düşünülmediğini anlıyorsun.

Erkek, 32 yaşında, Sosyal Hizmet Uzmanı

İstanbul’da yaşlıların erişimindeki başlıca sorunlar arasında kaldırımlardaki fiziki eksiklikler de bulunmaktadır. Araştırmada katılımcılar kentin kaldırımlarının yaşlıların kullanımına pek de uygun olmadığını sıkça dile getirmektedir. Bazı yollarda kaldırımın yokluğu ya da yeterli standartlara sahip olmadığı belirtilmektedir. Kaldırımların yoldan yüksekliği ve kaldırım taşlarının bozuk olmasının yaşlılar için engel oluşturduğu ifade edilmektedir. Yollardaki çukurların da diğer yaş grubundaki insanlardan daha çok yaşlılar için tehdit oluşturduğu belirtilmektedir. Bütün bunlar yaşlıların evlerinden sokağa, kentin ortak yaşam alanlarına erişebilmelerini zorlaştırmaktadır. 

Kentle ilgili genel sorunların başında kaldırımlar gelmekte. Yol yapıyoruz, ama kaldırım yapmıyoruz. Ülkemizde insanların ikişerli karşılıklı gidip gelebileceği kaldırımlar yapmak gerekiyor. Kaldırım yaşlılarımız için çok önemli bir şey.

Erkek, 40 yaşında, Psikolog

(Ancak) kaldırımlarımız sıkıntılı ve bozuk, ayrıca belediye çukurlarına düşme klasiği var. Yaşlının binaya girebilmesi çok zor.

Erkek, 32 yaşında, Sosyal Hizmet Uzmanı
Fotoğraf: Emirkan Cörüt

Kaldırımların yüksekliğinin yanında araçların uygunsuz park etmesi ve esnafın kaldırım işgali de erişim engelleri arasında sayılmaktadır. Ayrıca katılımcıların bir kısmı, özellikle parke taşlarla örülü yolların yaşlılar için tehlike oluşturduğunu belirtmektedirler. Yavaş yürüyen yaşlıların bu taşlar arasında oluşan boşluklara takıldıkları ifade edilmektedir. Bu yüzden parke taşlı yollar yerine asfalt ya da daha düz taşlardan örülmüş yolların yapılması önerilmektedir. Ayrıca yol kenarlarına konulan dubaların da kaldırımları daraltması sebebiyle erişim engeli oluşturduğuna dikkat çekilmektedir:

Yaşlıların tökezlememesi için ya kaldırımlar doğru dürüst döşenecek ya da asfalt kaldırım olacak. Bunlar doğru dürüst yapılmalı, dümdüz olmalı ki yaşlıların ayağı takılmasın. En büyük problem bence kaldırım ve yollardır.  

Kadın, 60 yaşında, Emekli

Anayola çıkması lazım, caddeye doğru çıkması lazım; araba geliyor, kaldırım yüksek, taşı bozuk falan. Zaten onu düşününce [yaşlının dışarı çıkması] çok zor.

Kadın, 30 yaşında, Sosyal Hizmet Uzmanı

Araştırmada bazı katılımcılar, caddelerde karşıdan karşıya geçmek için yaşlılara uygun ve yeterli yaya geçidi olmayışını, mevcut yaya geçitlerindeki yapısal yetersizlikleri de diğer bir engel olarak belirtmektedir. Yol, kaldırım ve yaya geçitlerinin yaşlıların kullanımına uygun yapılmaması, İstanbul kentinde yaşlıların yaşamlarının güçlük ve engellerle dolu olduğunu göstermektedir. 

Kaldırımların yüksekliği, genişliği ve zemin özelliği kent yöneticilerinin yaşlıların ihtiyaçlarını dikkate alıp almadığını göstermektedir. Bu anlamda kentin yaşlı dostu olması, kaldırımların tüm yayalar için elverişli hale getirilmesiyle ölçülmektedir. Yürüyüş yolları, kaldırımlar, parklar, yeşil alanlar ve ortak kentsel yaşam alanlarının genel olarak yaşlıların ihtiyaçları dikkate alınarak planlanması gerekmektedir. Yaşlıların psikolojik ve sosyal bariyerlere takılmadan, stres yaşamadan kamusal alanlara erişebilmesi önemlidir.

Siz o kişinin gerçekten kullanabileceği bir merdiven yapamazsanız o kişi çıkamaz evinden, mecburen köşeye çekilir. Bizim daha çok onları düşünmemiz lazım; yapı anlamında, binalar anlamında veya sokakta kaldırımlar, alışveriş merkezleri olsun, hani daha ileri yaştaki bir insanın hareket etmesini kolaylaştıracak, kendini güven içinde hissedebilecek neler yapabiliriz, düşünmemiz lazım. 

Erkek, 40 yaşında, Doktor

İnsanlar kendilerini birçok başka perspektifin yanında mekan kimliği üzerinden de tanımlar. Mekan yaşlıların hayatında diğer yaş grubundakilere oranla daha önemli bir yere sahiptir. Kentte konutlar, kamuya ait açık ve kapalı ortak alanlar tasarlanırken yaşlıların özellikleri yeteri kadar göz önünde bulundurulmamaktadır. Yaşlılar kentsel alanda daha fazla sorunla karşılaşmaktadır. Bu durum onları çoğu zaman evlerine mahkûm etmektedir. 

Genel olarak kentsel mekanların yaşlılara göre değil de daha çok gençlere göre tasarlandığı kabul edilmektedir. Bu durum yaşlıların evden başlayarak, fiziksel ve sosyal alanlarının küçülmesine yol açmaktadır.3 Bu küçülme yaşlılarda yalnızlık, kimsesizlik, güvensizlik, dışlanma gibi pek çok önemli probleme sebep olabilmektedir. Yaşlıların bu problemlerle baş edebilmeleri ve erişim engellerini aşma adına yaşlı dostu kent ve benzer uygulama ve politikalarla desteklenmeleri gerekmektedir.

Son zamanlarda kentlerde yaşlılar için erişilebilir ve kullanışlı mekanlar oluşturma eğilimi öne çıkmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü, 35 kentte bu yönde bir çalışma yürütmektedir.4 Bu proje için İstanbul’da da çalışmalara başlanmıştır. Bu çalışmalar genellikle kentin fiziksel ve sosyal koşullarını iyileştirmeye ve kenti yaşlıların daha rahat yaşamalarına uygun hale getirmeye yöneliktir. Yaşlı dostu kentleri belirleyen ilkelerde kamusal mekanların kullanımıyla ilgili düzenlemeler öne çıkmaktadır. Erişilebilirlik, yaya yürüyüşüne uygun olma, insanlarla ve doğayla ilişki kurabilme kamusal mekanlarla ilgili altı çizilmesi gereken noktalardır. Ayrıca yaşlı dostu kentlerde yaşlıların her türlü kaynağa kolay ulaşabilmeleri temel amaçlardan biri olmalıdır. 

İstanbul kentinde mekansal engellerle karşılaşmayanımız neredeyse yok denecek kadar azdır. Bu engellere en fazla maruz kalanlar da yaşlı ve ileri yaşlı bireyler olmaktadır. Engelleri azaltma adına yerel yönetimlere büyük sorumluluklar düşmektedir. Bu çerçevede yerel yönetim hizmetlerini bizzat hizmet sağlayıcılara sorduğumuzda tahmin edileceği üzere pek çok eksiklik belirtilmektedir. Belediye hizmetlerinde yaşlıların ne kadar düşünüldüğü ve bu hizmetler planlanırken yaşlıların özelliklerinin ve isteklerinin ne kadar göz önüne alındığı tartışmalıdır. Yaşlılar için engelsiz ve adil bir İstanbul için kente bir miktar uzaktan bakabilmekte fayda olduğunu belirtmek gerekir.


1- Phillips, D. R.,  O. Siu ve K. H. C. Cheng (2005) “Ageing and The Urban Environment”, Ageing and Place: Perspectives, Policy, Practice içinde, haz. G. J. Andrews, D. R. Phillips, Londra, New York: Routledge.

2- Kurtkapan, H. (2018) Kentte Yaşlılık ve Yerel Yönetim Uygulamaları, Ankara: Nobel Bilimsel Eserler.

3- Andrews, G. J. ve  D. R. Phillips (2005) Ageing and Place: Perspectives, Policy, Practice, Londra, New York: Routledge.

4- Smith, A. E. (2009) Ageing in Urban Neighbourhoods: Place Attachment and Social Exclusion, Ageing and the Lifecourse Series, Bristol ve Chicago: Policy Press.

Kentsel mekan, sosyolojiden kent planlamaya kadar pek çok disiplin tarafından incelenmektedir. Kentin ortak kullanım alanlarının yaşlılar ve engelliler için uygunluğu bu araştırma alanlarından biridir. Kent mekanlarının yaşlıların kullanımına uygun ve erişilebilir olması, onların yaşam kalitelerini olumlu etkilemektedir.1 Ancak kentlerin ortak kullanım alanlarının hepsi yaşlılara uygun yapılmamaktadır. Bu sebeple yaşlıların önemli bir bölümü kentsel mekanlardan hak ettikleri oranda yararlanamamaktadırlar. Yaşlıların kentsel alanlara erişebilme zorluğu ve hak ettikleri kadar yararlanamaması onların yaşadıkları yeti kayıpları kadar yerel yönetimlerin kentsel mekan planlanmasında yaşlı ve engellileri yeteri kadar hesaba katmayışından da kaynaklanmaktadır. 

Yerel yönetimlerin hizmetleri arasında altyapı ve üstyapı hizmetleri başta gelmektedir. Üstyapı hizmetleri arasında yollar, kaldırımlar, park ve bahçe düzenlemeleri sayılabilir. Kentlerde park ve benzeri ortak kullanım alanları tüm yaş grupları içerisinde yaşlılar için daha önemli olmaktadır. Kentte yaşayan yaşlıların park, bahçe ve benzeri mekanları etkin biçimde kullanabilmeleri, onların nitelikli ve sağlıklı bir yaşlılık dönemi geçirebilmelerine katkı sağlamaktadır. Ancak yaşlılar bu mekanları yeterli oranda kullanamamaktadır. Bunda yeşil alan sayısının yetersizliği kadar var olanların da fiziki niteliğinin yetersizliği rol oynamaktadır. Ayrıca bu alanlara erişebilmede engeller olduğunu da belirtmek gerekir. Bu yazıda yaşlıların park ve benzeri kentsel mekanları ne kadar kullanabildikleri ve bu mekanlara erişimde karşılaştıkları güçlükler üzerinde durulacaktır. 

Kent mekanlarının yeterliliği ve fiziksel özellikleri yaşlılar için büyük bir önem taşımakta ve onların yaşam kalitelerine direkt etki etmektedir. Ancak kentsel mekanlar tasarlanırken çoğu zaman yaşlıların karşılaşabilecekleri engeller hesaba katılmamaktadır. Bedensel gerilemeleri artan yaşlıların bir bölümü için kentsel mekanların yapısal ve mimari özellikleri pek çok engel taşımaktadır. Bu engeller bazen konut ve apartman içinden başlamakta ve kaldırımların yapı ve biçimleri ile devam etmektedir. 

Fotoğraf: Emirkan Cörüt

Kentte mekanlar inşa edilirken yaşlıların özelliklerinin ve gereksinimlerinin ihmal edilmesinin çeşitli nedenleri olabilir. Bu nedenlerden biri kent hayatı içinde azınlıkta yer alan grupların kolaylıkla göz ardı edilebilmesidir. Kentlerin pek çoğunda da yaşlılar diğer yaş gruplarına oranla azınlıkta kalmaktadır. Diğer bir neden olarak kentsel mekanların kapitalizmin de etkisi ile daha çok genç ve üretken nüfusa göre planlanması gösterilebilir. Gençler ve orta yaş yetişkinler kentlerin ana aktörleri olarak kabul edilmektedirler. Bundan dolayı kentlerin mekansal planlamasında daha çok orta yaş yetişkinler ve çalışan gençler düşünülmekte ve yaşlılar ihmal edilmektedirler. 

Kapitalizmin gençlik ve üretkenlik mitleri kentsel mekanlara nüfuz etmektedir. Yaşlıların ihmal edilmesindeki diğer bir sebep ise orta yaş yetişkinlerin üretkenliğinden daha fazla yararlanabilmek olduğu söylenebilir. Ayrıca kentsel mekanların yaşlıların ve engellilerin ihtiyaçlarına göre düzenlenmesi ilave maliyetler getirmektedir. 

İstanbul’da 22 Haziran-26 Ağustos 2016 tarihlerinde ilçe yerel yönetimlerde çalışan katılımcılar ile saha araştırması yapılmıştır.2 Doktora tezi kapsamında yürütülen bu çalışmada kentte yaşayan yaşlıların sorunlarını tespit edebilmek için katılımcılara “İstanbul’un yaşlılar için yarattığı problemlere” dair çeşitli sorular yöneltilmiştir. Bu sorulara verilen cevaplardan hareketle yaşlıların kentsel alanlarda yaşadıkları zorluklar ve karşılaştıkları erişim engelleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Görüşmelerde katılımcılar, yaşlıların kentsel dinlence ve sosyalleşme mekanlarına erişmekte çeşitli zorluklar yaşadıklarından bahsetmişlerdir. 

Görüşmeye katılanlardan önemli bir kısmı kentsel mekanlar yapılandırılırken yaşlıların fiziksel özelliklerinin yeteri kadar dikkate alınmadığından şikâyet etmektedirler. Kentin dinlenme ve boş zaman değerlendirme mekanları yapılırken yaşlıların yeti kayıpları ve ihtiyaçlarının daha fazla dikkate alınması gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca kentsel mekanlara ulaşımda yol, kaldırım ve yaya geçitlerinin yetersizliğinden kaynaklı çeşitli engeller yaşadıklarını belirtmişlerdir. 

“Mekanla İlgili Problemler Evden ve Apartmandan Başlıyor”

Çalışmada katılımcılar park, çay bahçesi, toplanma alanları gibi ortak kullanılan kent mekanlarının yaşlılar açısından oluşturduğu zorluklardan söz etmişlerdir. Yaşlıların sokağa ve park, bahçe ve benzeri ortak alanlara erişimde karşılaştıkları engeller bunlar arasında başta gelmektedir. Belediyede çalışan bir görüşmeci, yapmış olduğu ev ziyaretlerinde yaşlıların kentsel mekanlara erişim engellerinin eski binalarda evin içerisinden başladığını belirtmektedir. Bunun için belediyenin pek bir şey yapamadığını söyleyen bu görevli İstanbul ilçelerinin merkezlerinde erişime engel oluşturabilecek pek çok bariyer saymaktadır. Eski apartmanların bir kısmında asansör olmaması başta gelmektedir. Ayrıca bu asansörsüz evlerin merdiven ve tırabzanlarının yaşlıların kullanımına elverişli olmamasını yaşlıların evlerinden sokağa çıkmalarını zorlaştıran engeller arasında göstermektedir: 

Kentin merkezinde, apartmanın üst katında oturan 75 yaşını aşmış bir yaşlı, eski binada olduğundan dolayı binanın asansörü yok, bu yüzden merdivenlerden inmek zorundadır. Merdivenler nasıl yapılmış? Tırabzanlarda elin terliyor tutamıyorsun, elin kayıyor, onların kaygan olmaması için daha tırtıklı, kaymayan malzemeden yapılmalı. Kişi sol elini kullanıyorsa duvara tutunmak zorundadır. 

Erkek, 32 yaşında, Sosyal Hizmet Uzmanı

Eski evlerde ve apartmanlarda yaşayan yaşlıların çoğu için engellerin, açılması ve kapanması zor olan giriş kapısından itibaren başlaması durumun ciddiyetini ortaya koymaktadır. Zorlanarak evden çıkabilmeyi başaran yaşlıyı evin dışında merdiven, yol, kaldırım ve yaya geçitlerindeki engeller beklemektedir. 

Daha dün gittiğim bir örnek: 

Altıncı katta oturan eski mimar ve belediye fen işleri müdürlüğünde çalışmış 75 yaşındaki hanımefendi… Çarşının ortasında, eski bir evde oturuyor. Evin dış kapısı o kadar sert ve o kadar ağır ki, o kapıyı birisinin yardımı olmadan açması mümkün değil. Hadi o kapıyı açtı, merdivenlerden inmesi çok zor, [çünkü] merdivenler eğimli ve yamuk yapılmış. Hadi merdivenlerden indi, ondan sonra kapının önündeki, normalde düz olması gereken tretuvar eğimli. Genel kentsel alanda eğimli ve yol kenarında park eden arabalar yürümene engel oluyor. Çıktın oradan çarşıya; hakikaten senin [yaşlı] için bir yaşam alanı yok, [kentsel mekanlar] yapılırken sen [yaşlı] hesaba katılmadığını, düşünülmediğini anlıyorsun.

Erkek, 32 yaşında, Sosyal Hizmet Uzmanı

İstanbul’da yaşlıların erişimindeki başlıca sorunlar arasında kaldırımlardaki fiziki eksiklikler de bulunmaktadır. Araştırmada katılımcılar kentin kaldırımlarının yaşlıların kullanımına pek de uygun olmadığını sıkça dile getirmektedir. Bazı yollarda kaldırımın yokluğu ya da yeterli standartlara sahip olmadığı belirtilmektedir. Kaldırımların yoldan yüksekliği ve kaldırım taşlarının bozuk olmasının yaşlılar için engel oluşturduğu ifade edilmektedir. Yollardaki çukurların da diğer yaş grubundaki insanlardan daha çok yaşlılar için tehdit oluşturduğu belirtilmektedir. Bütün bunlar yaşlıların evlerinden sokağa, kentin ortak yaşam alanlarına erişebilmelerini zorlaştırmaktadır. 

Kentle ilgili genel sorunların başında kaldırımlar gelmekte. Yol yapıyoruz, ama kaldırım yapmıyoruz. Ülkemizde insanların ikişerli karşılıklı gidip gelebileceği kaldırımlar yapmak gerekiyor. Kaldırım yaşlılarımız için çok önemli bir şey.

Erkek, 40 yaşında, Psikolog

(Ancak) kaldırımlarımız sıkıntılı ve bozuk, ayrıca belediye çukurlarına düşme klasiği var. Yaşlının binaya girebilmesi çok zor.

Erkek, 32 yaşında, Sosyal Hizmet Uzmanı
Fotoğraf: Emirkan Cörüt

Kaldırımların yüksekliğinin yanında araçların uygunsuz park etmesi ve esnafın kaldırım işgali de erişim engelleri arasında sayılmaktadır. Ayrıca katılımcıların bir kısmı, özellikle parke taşlarla örülü yolların yaşlılar için tehlike oluşturduğunu belirtmektedirler. Yavaş yürüyen yaşlıların bu taşlar arasında oluşan boşluklara takıldıkları ifade edilmektedir. Bu yüzden parke taşlı yollar yerine asfalt ya da daha düz taşlardan örülmüş yolların yapılması önerilmektedir. Ayrıca yol kenarlarına konulan dubaların da kaldırımları daraltması sebebiyle erişim engeli oluşturduğuna dikkat çekilmektedir:

Yaşlıların tökezlememesi için ya kaldırımlar doğru dürüst döşenecek ya da asfalt kaldırım olacak. Bunlar doğru dürüst yapılmalı, dümdüz olmalı ki yaşlıların ayağı takılmasın. En büyük problem bence kaldırım ve yollardır.  

Kadın, 60 yaşında, Emekli

Anayola çıkması lazım, caddeye doğru çıkması lazım; araba geliyor, kaldırım yüksek, taşı bozuk falan. Zaten onu düşününce [yaşlının dışarı çıkması] çok zor.

Kadın, 30 yaşında, Sosyal Hizmet Uzmanı

Araştırmada bazı katılımcılar, caddelerde karşıdan karşıya geçmek için yaşlılara uygun ve yeterli yaya geçidi olmayışını, mevcut yaya geçitlerindeki yapısal yetersizlikleri de diğer bir engel olarak belirtmektedir. Yol, kaldırım ve yaya geçitlerinin yaşlıların kullanımına uygun yapılmaması, İstanbul kentinde yaşlıların yaşamlarının güçlük ve engellerle dolu olduğunu göstermektedir. 

Kaldırımların yüksekliği, genişliği ve zemin özelliği kent yöneticilerinin yaşlıların ihtiyaçlarını dikkate alıp almadığını göstermektedir. Bu anlamda kentin yaşlı dostu olması, kaldırımların tüm yayalar için elverişli hale getirilmesiyle ölçülmektedir. Yürüyüş yolları, kaldırımlar, parklar, yeşil alanlar ve ortak kentsel yaşam alanlarının genel olarak yaşlıların ihtiyaçları dikkate alınarak planlanması gerekmektedir. Yaşlıların psikolojik ve sosyal bariyerlere takılmadan, stres yaşamadan kamusal alanlara erişebilmesi önemlidir.

Siz o kişinin gerçekten kullanabileceği bir merdiven yapamazsanız o kişi çıkamaz evinden, mecburen köşeye çekilir. Bizim daha çok onları düşünmemiz lazım; yapı anlamında, binalar anlamında veya sokakta kaldırımlar, alışveriş merkezleri olsun, hani daha ileri yaştaki bir insanın hareket etmesini kolaylaştıracak, kendini güven içinde hissedebilecek neler yapabiliriz, düşünmemiz lazım. 

Erkek, 40 yaşında, Doktor

İnsanlar kendilerini birçok başka perspektifin yanında mekan kimliği üzerinden de tanımlar. Mekan yaşlıların hayatında diğer yaş grubundakilere oranla daha önemli bir yere sahiptir. Kentte konutlar, kamuya ait açık ve kapalı ortak alanlar tasarlanırken yaşlıların özellikleri yeteri kadar göz önünde bulundurulmamaktadır. Yaşlılar kentsel alanda daha fazla sorunla karşılaşmaktadır. Bu durum onları çoğu zaman evlerine mahkûm etmektedir. 

Genel olarak kentsel mekanların yaşlılara göre değil de daha çok gençlere göre tasarlandığı kabul edilmektedir. Bu durum yaşlıların evden başlayarak, fiziksel ve sosyal alanlarının küçülmesine yol açmaktadır.3 Bu küçülme yaşlılarda yalnızlık, kimsesizlik, güvensizlik, dışlanma gibi pek çok önemli probleme sebep olabilmektedir. Yaşlıların bu problemlerle baş edebilmeleri ve erişim engellerini aşma adına yaşlı dostu kent ve benzer uygulama ve politikalarla desteklenmeleri gerekmektedir.

Son zamanlarda kentlerde yaşlılar için erişilebilir ve kullanışlı mekanlar oluşturma eğilimi öne çıkmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü, 35 kentte bu yönde bir çalışma yürütmektedir.4 Bu proje için İstanbul’da da çalışmalara başlanmıştır. Bu çalışmalar genellikle kentin fiziksel ve sosyal koşullarını iyileştirmeye ve kenti yaşlıların daha rahat yaşamalarına uygun hale getirmeye yöneliktir. Yaşlı dostu kentleri belirleyen ilkelerde kamusal mekanların kullanımıyla ilgili düzenlemeler öne çıkmaktadır. Erişilebilirlik, yaya yürüyüşüne uygun olma, insanlarla ve doğayla ilişki kurabilme kamusal mekanlarla ilgili altı çizilmesi gereken noktalardır. Ayrıca yaşlı dostu kentlerde yaşlıların her türlü kaynağa kolay ulaşabilmeleri temel amaçlardan biri olmalıdır. 

İstanbul kentinde mekansal engellerle karşılaşmayanımız neredeyse yok denecek kadar azdır. Bu engellere en fazla maruz kalanlar da yaşlı ve ileri yaşlı bireyler olmaktadır. Engelleri azaltma adına yerel yönetimlere büyük sorumluluklar düşmektedir. Bu çerçevede yerel yönetim hizmetlerini bizzat hizmet sağlayıcılara sorduğumuzda tahmin edileceği üzere pek çok eksiklik belirtilmektedir. Belediye hizmetlerinde yaşlıların ne kadar düşünüldüğü ve bu hizmetler planlanırken yaşlıların özelliklerinin ve isteklerinin ne kadar göz önüne alındığı tartışmalıdır. Yaşlılar için engelsiz ve adil bir İstanbul için kente bir miktar uzaktan bakabilmekte fayda olduğunu belirtmek gerekir.


1- Phillips, D. R.,  O. Siu ve K. H. C. Cheng (2005) “Ageing and The Urban Environment”, Ageing and Place: Perspectives, Policy, Practice içinde, haz. G. J. Andrews, D. R. Phillips, Londra, New York: Routledge.

2- Kurtkapan, H. (2018) Kentte Yaşlılık ve Yerel Yönetim Uygulamaları, Ankara: Nobel Bilimsel Eserler.

3- Andrews, G. J. ve  D. R. Phillips (2005) Ageing and Place: Perspectives, Policy, Practice, Londra, New York: Routledge.

4- Smith, A. E. (2009) Ageing in Urban Neighbourhoods: Place Attachment and Social Exclusion, Ageing and the Lifecourse Series, Bristol ve Chicago: Policy Press.

DÖN