Antalya Mimarlık Bienali’nde sözlüğün poster sunumu.

İstanbul’un yaklaşık on ilçesindeki otuzdan fazla mahallenin, dernek ve mahalle kooperatifleri aracılığıyla 2015 yılında bir araya gelerek kurdukları, İstanbul’un diğer ilçelerinden, Eskişehir, İzmir ve Kocaeli şehirlerinden mahallelerin katılımıyla büyüyen Mahalleler Birliği, Türkiye’de son on yılda yukarıdan aşağıya dayatma şeklinde yaşanan kentsel dönüşüm sürecinin, aşağıdan yukarı büyüyen yeni bir toplumsal mücadele evresine işaret ediyor. 

Yıllardır yerinden edilme tehdidine karşı hukuki mücadele sürdüren, kendi yaşam alanlarının iyileştirilmesi adına çözümler geliştiren mahalleler, yeni bir mahalle siyasetinin imkânlarını deneyimlerken, mekân üzerinden demokratikleşme talebini de yükseltiyorlar. 

Mahallelerin mücadele pratikleri ve deneyimleri, yıllar içinde kendilerini ilgilendiren tanımlara ve kavramlara konunun uzmanlarından daha çok vakıf olmalarını beraberinde getirdi. Hukuk, mimari, planlama, siyaset bilimi, felsefe gibi farklı disiplinlerle hemhâl olmayı gerektiren ve mahallelerin tarihi, gerçeklikleri ve deneyimleri ile yeniden anlamlandırmaya ihtiyaç duyulan bu kavramlar dizisi, İstanbul’u, İstanbul’un dönüşüm sürecini, bu sürecin odağındaki mahalleleri ve mahallelerin verdiği mücadeleleri anlamak için bir rehber sunuyor. 

İlk kez Antalya Mimarlık Bienali’nde sergilenmek üzere Mahalleler Birliği’nin mücadelesine destek veren gönüllülerin hazırladığı A’dan Z’ye Mahalle Sözlüğü,1 yaşam alanları için mücadele eden mahallelerin ve onları anlamak isteyenlerin her zaman ihtiyaç duyacağı bir referans çalışma. İki yüzden fazla kelimenin bulunduğu bu sözlükten bir seçki sunuyoruz.

Mahalle Sözlüğü

2981

İmar Affı Kanunu. 14 Mart 1984 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Tam adı “İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun”dur.

Mahalleler lehine hükümler içeren bu kanun, imar ve gecekondu mevzuatına aykırı büyümüş olan yerleşim alanlarının ve bu alanlardaki yapıların hukuki güvenceye kavuşturulması yetkisini ilçe belediyesine verir. Tapu tahsis belgesini tanımlamış ve uygulamaya sokmuştur. Kanun, kapsamı dahilindeki yerleşimcileri, “hak sahibi” olarak tanımlar. Bu yönüyle, gecekondu alanlarındaki yerleşimcileri ötekileştiren “işgalci” söylemini hükümsüz kılar.

6306 sayılı kanunun 23. maddesi kapsamında, Mayıs 2015’te yürürlükten kaldırılması sözkonusu olmuştur. Ancak Mahalleler Birliği’nin mücadelesi sonucunda “2981 sayılı kanunun yürürlükten kaldırılması” hükmü önce üç yıl ertelenmiş, ardından 2021 yılına kadar uzatılma kararı alınmıştır.

775

Gecekondu Kanunu. 17 Ekim 1966 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Adında gecekondu geçen ilk kanundur. Gecekonduları toplumsal bir gerçeklik olarak kabul eder ve 1. Beş Yıllık Kalkınma Planı’nın ilkeleriyle uyumludur.

Kanun, “iyileştirme”, “ortadan kaldırma” ve “önleme” gibi hedefler ortaya koyar. İyileştirmeden kasıt, fiziki koşulları düzeltilebilecek olan gecekonduların kamu ve vatandaş işbirliği ile yaşanabilir hâle getirilmesidir. Ortadan kaldırma, iyileştirilmesi mümkün olmayan gecekonduların yıkılmasını ifade eder. Ancak kanun, bir gecekondunun, içerisinde oturanların barınma gereksinimi karşılanmadan yıkılamayacağını da buyurur. Önleme, yeni gecekondu yapımının önüne geçilmesidir. Bunun başarılabilmesi için, arsa sunumu ile toplumsal nitelikli konut arzının artırılması amaçlanmıştır. 

“Türkiye’nin ilk kiracı hareketi olan Düzceli Kiracı Evsiz Depremzedeler’in uzun soluklu mücadelesi sonuç verdi ve 775 sayılı yasadan yararlanarak kendi konutlarını yapmak için arsa tahsisine hak kazandılar.”2

aidat

Belirli aralıklarla, düzenli ödenmesi gereken para. 

Dernek, kulüp ve kuruluşlarda üyelik için, apartman veya sitelerde ise belirli hizmetler karşılığında ödenir. 

Proje geliştiriciler için bir tür gelir kapısına dönüşmüştür. Yeni yapılan konut projeleri ve güvenlikli sitelerde bir zorunluluk hâline gelmiştir. Yüksekliğinden yakınılan aidatlar, düzenli geliri olmayanlar üzerinde büyük bir ekonomik baskı oluşturur. Mahalle yaşantısında yüksek aidatların yeri yoktur. 

çantacı

Fırsatçı aracı.

Kentsel dönüşüm yapılması öngörülen bir yerleşimde malikleri projeye ikna etmek için çeşitli vaatlerde bulunan kişi ya da firmalara verilen ad.

dava açma ehliyeti (menfaat) 

Dava açma hakkına sahip olmak.

Ehliyet, bir davanın usul şartlarından biridir. Bir davayı, ancak meşru, güncel ve kişisel menfaati olan kişi veya kurumlar açabilir. 

İdarenin işlem ve eylemlere karşı dava açma hakkı o işlemlerden doğrudan doğruya etkilenen kişilerde olmasına rağmen, bu kural, çevre, kültürel ve tarihi değerlerin korunması gibi toplumu ilgilendiren konularda daha geniş yorumlanır. Bu tarz işlemlere karşı tüm yurttaşlar, sadece yurttaş olma sıfatlarından ötürü dava açabilirler. Ne var ki günümüzde idarenin, plan iptal davalarında, dernek ve kooperatiflerin dava açma ehliyetini sorguladığı ve dava açmalarını engellediği, dolayısıyla kazanılmış haklarda bir geriye gidiş eğilimi olduğu söylenebilir. Dernek ve kooperatif tüzüklerinin bu engellemeleri bertaraf edecek şekilde hazırlanması önemlidir.

ecrimisil

Hazine veya belediye mülkiyetinde ya da özel mülkiyette bulunan bir taşınmazın, herhangi bir karşılıklı anlaşma olmaksızın gerçek veya tüzel kişilerce tasarruf edilmesi durumunda mülkün hukuki sahibinin talep edebileceği tazminat.

esnaf

Küçük sermaye ve zanaat sahibi. Mahalle yaşantısının olmazsa olmazı. AVM’lere karşı hayatta kalma mücadelesi veren yerel işletmeler. 

Esnaf, mahalle sakinlerinin temel alışverişlerini komşuluk ilişkileri içerisinde yapmalarını sağlar. Güvenli ve canlı sokak yaşantısına olumlu katkıları vardır. Kentsel dönüşüm projeleriyle yapılan sitelerde kendilerine kolay kolay yer bulamazlar. 

gecekondu

1940’ların sonlarından başlayarak 1990’ların ortalarına kadar kırdan kente göç eden kesimlerin büyük çoğunluğunun kentte konut ihtiyacını karşıladığı, Türkiye’ye özgü konut biçimi. İmar ve yapı işlerini düzenleyen mevzuata ve genel hükümlere aykırı olarak, başkalarına ya da kamuya ait olan arazi veya arsalarda, sahibinin rızası alınmadan yapılan izinsiz yapılar için kullanılan terim. Türkiye’nin sosyal konut politikasına verilen isim.

Denetimden kaçmak için derme çatma malzemeyle kısa sürede inşa edilir ve genellikle iş imkânları nedeniyle sanayi alanlarına yakın yerlerde yapılır. Zamanla Türkiye kentleşmesinin yapıtaşı hâline gelmiştir. Çeşitli imar aflarıyla hukuki açmazları kısmen giderilmiştir. Türkiye kentlerinde halen, çoğu kamu arazilerinde olmak üzere çok sayıda gecekondu ve gecekondu mahallesi bulunmaktadır. Katılımcı mimarlığın cisimleşmiş hâli olan gecekondu, komşuluk, hemşerilik ilişkileriyle dokunmuş yapısıyla mahalle hayatının yaşanmasına izin verir.

gecekondu mahallesi

Gecekondulardan oluşan mahalle. Kentsel dönüşümün arzu mekânı.

Kır ve kent yaşamının bir arada sürdüğü, insan ilişkilerinin bireyciliğe indirgenmediği, komşuluk ilişkilerinin ve dayanışmanın halen yaşadığı mahallelerdir. Sanayinin kent dışına taşınmaya başlamasıyla bu mahallelerde istihdam sorunları baş göstermiştir. 

Bu mahallelerin kuruluş hikâyeleri incelendiğinde ciddi mücadeleler verildiği ve bedeller ödendiği, mahallenin ve gecekondunun “kazanıldığı” görülür. Siyasetçilerin yıllarca oy karşılığı yıkım yapmama, hizmet götürme vaatlerine karşılık gecekondu mahallelerinin çoğu elektrik, su, kanalizasyon gibi temel altyapıları bile belirli mücadele ve maliyetler sonrasında elde edebilmiştir. 

güvenlikli site

Günlük dilde basitçe “site” olarak adlandırdığımız korunaklı konutlar topluluğu. 

Etrafı duvarlarla çevrili, kapısında genellikle güvenlik görevlilerinin nöbet tuttuğu, giren çıkanın kontrol edildiği, kentten kopuk, mahalle yaşantısına uzak toplu yerleşim yeri.

Genellikle belirli bir pazarlama konsepti etrafında geliştirilir. Sitelerin etrafındaki duvarlar, somut bir güvenlik endişesinden ziyade, belirli bir yaşam tarzının özendirilmesinin sonucudur. Kentte yaşayan farklı sınıfların mekânsal olarak ayrışmasına sebebiyet verirler.

hak sahibi

Bir hakkı kullanma tasarrufu olan kimse. Bir arsa, daire, dükkân vesairenin mülkiyetini elinde bulunduran kişi. 

Kentsel dönüşüm projelerinde, dönüşümün yapılacağı yerde mülk sahibi ya da kiracı olan, yıkım sonrasında ise yapılacak yeni yapılarda veya üstlenicinin gösterdiği başka bir yerde mülk sahibi olacak kimse. Öte yandan, uygulamada, Sulukule örneğinin dışında, hiçbir kiracı hak sahibi yapılmamıştır. 

Gecekondu sahipleri çeşitli dönüşüm uygulamalarında belirli oranlarda hak sahibi yapılmış, ancak gecekondularının karşılığında verilen ya da satılan konutlar kendilerini nadiren memnun etmiştir. 

hukuki güvence

Yerleşim alanlarının hukukileştirilmesi sorununu “tapulu/tapusuz ikiliğinin” ve güvence talebini “bireysel tapu”nun ötesinde gören anlayış. 

Özellikle kentsel dönüşüm uygulamalarında güvence, mülkiyet ve tapu ile vurgulanır. Tapu dağıtarak ve yapılan projede konut satarak güvence sağlandığı izlenimi uyandırılır. Ancak bu sözde güvence baştan yoksul olanı dışlar. Hisse satın alan müteahhitler yaşayanlar üzerinde bir baskı oluşturur. Yeni projede konut satın alanlar ise, borçlarını ödeyebildikleri ölçüde “güvencededir”. 

Hukuki güvence ise, yerleşimcilerin toplu hâlde toprak mülkiyetine sahip olma talepleri de dahil olmak üzere güvenceyi “bireysel tapunun” ötesinde ele alır. Hukuki güvence gerçek anlamda ancak mahallenin tamamının demokratik olarak katılabildiği, ortak hareket edebildiği kooperatif gibi mekanizmalarla ve toplu toprak devriyle sağlanabilir. 

kamu yararı

Kişisel yararın üzerindeki yarar. 

Tartışmalı ve muğlak bir kavramdır. İdarenin yürüttüğü kamusal faaliyetlerde amaç kamu yararının gerçekleştirilmesidir. Kamu yararının gerçekleştirilmesi dışında bir amacın ön plana çıktığı kamusal görevler hukuka uygun değildir. İdarenin diğer faaliyetlerinde olduğu gibi, planlama faaliyetlerinde de amaç kamu yararını sağlamaktır. İmar planlama faaliyetlerinde kamu yararı amacı güdülmesi, planlama faaliyetlerinde siyasi tercihlerin etkin olmasının önlenmesini sağlar. Öte yandan, idarenin kamu yararı iddiasıyla yaptığı birçok kentsel uygulama, belirli kişi ve grupların özel çıkarına hizmet etmektedir. 

kamulaştırma

Özel mülkiyete konu olan bir taşınmaza, devlete ait kurum ya da kuruluşlarca el konulması işlemi.

Kamu yararı ilkesi çerçevesinde yapılması beklenir. Kamulaştırmanın sözkonusu olduğu durumlarda, devletin kamulaştırılan taşınmazın bedelini ilgili kişiye ödemesi gerekir. Taşınmazı kamulaştırılan vatandaşlar bu işleme karşı “iptal davası” açabilirler.

kentsel dönüşüm

Mekânın (yeniden) üretimi. Yık-yapçı müdahale. Soylulaştırma. 

Genellikle bir ur gibi görülen kentsel alanın “temizlenmesi” ve yeniden geliştirilmesi şeklinde uygulanan, komple yıkım ve yeniden inşa içeren pratik. Türkiye’nin 2000’li yıllarla birlikte mekân politikalarının merkezinde “kentsel dönüşüm” yer almaktadır. Dönüşüm uygulamalarının kentsel adaletsizliği derinleştirdiği, kent ekolojisi üzerinde yıkıcı etkileri olduğu, dar bir siyaset ve sermaye eliti dışında karar alma süreçlerine kentlileri katmadığı görülür.

kira öder gibi konut sahibi olmak

Konut projelerinin pazarlama sloganı. Bireyi uzun dönem borçlandırma politikası.

Söylendiğinde kulağa hoş gelse de gerçekliği yoktur. Ancak düzenli maaşı ve güvenli bir işi olan kiracılara hitap edebilir. Kira ödeyerek oturduğunuz standartta bir konutu, aynı veya yakın değerde aylık taksitlerle satın almanız, mevcut emlak fiyatları ve finansman maliyetleri ile mümkün değildir. 

mahalle

Sakinleri, esnafı, meyve ağaçları, kedisi, köpeği, ortak yaşam alanları ile bir bütün olan, yüz yüze ve kişisel ilişkilerin egemen olduğu, aidiyet hissedilen yaşam alanı. Komşuluk birimi.

5393 sayılı Belediye Kanunu’nda “belediye sınırları içerisinde, ihtiyaç ve öncelikleri benzer özellikler gösteren ve sakinleri arasında komşuluk ilişkisi bulunan idari birim,” şeklinde ifade edilir. Rant amaçlı dönüşüm projeleri sebebiyle giderek yok olan mahalle kültürüne gecekondu bölgelerinde hâlâ rastlamak mümkündür. “Mahalle” aranan, özlenen nitelikleri olduğu için ticari konut reklamlarının sloganlarında sıkça kullanılır.

plan itirazı

Askıya çıkan planlara karşı yapılan itiraz. 

İmar planları onaylandıktan sonra, ilgili kurum bir ilan vererek planları bir ay süreyle askıya çıkarır. Bu askı süresince plana itiraz edilebilir. İtirazlar toplandıktan sonra, 15 gün içinde, yapılan itirazları belediye meclisinin karara bağlaması gerekir. İtiraza 60 gün içerisinde yanıt gelmemesi veya itirazın reddi hâlinde, takip eden 60 gün içerisinde plana dava açılabilir. Askı dönemindeyken plandan haberdar olmayanlar için idari yargıda çeşitli esneklikler mevcuttur. 

rant

Getirim. Haksız kazanç. Avanta. 

Devletin, elindeki imkânları kullanarak belirli kişi ve gruplara çıkar avantajı yaratması, bu avantajın realizasyonu ve paylaşımı. 

Yerel ve merkezi idareler imar değişiklikleri, plan tadilatları, inşaata kapalı yerlere ruhsat verilmesi, emsal artırımı, riskli alan ilanı gibi uygulamalarla, müteahhit ve yatırımcılara kentsel rant dağıtır. 

tapu

Bir taşınmazın üstündeki mülkiyet hakkını gösteren belge. Ayrıca, tapu işlerinin yürütüldüğü kuruluş. Gecekondu sakinlerinin büyük beklentisi. Siyasetçi vaadi. 

TOKİ

Başbakanlığa bağlı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı. İdarenin yaptığı toplu konutlara verilen ad. Konut silosu. 

Sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın talimatlarıyla 1984 yılında Genel İdare dışında Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığı adıyla kuruldu. Başlangıçta konut kooperatiflerine arsa ve kredi sağlama amacı vardı. 2002’de kurulan 58. Hükümet ile vizyon ve misyonu değişip, doğrudan konut ve konut dışı gayrimenkul üreten bir şirket yapısına büründü. 

İklim, topoğrafya, yerellik gibi unsurları gözardı ederek ülkenin her yanı için aynı ya da benzer projeler geliştirmesiyle bilinir. Sosyal konut üretme amacıyla kurulan TOKİ’nin, özellikle son dönem uygulamalarında bu amacı yansıtmadığı görülür. Kaliteli kamusal mekânlar üretme konusunda pek başarılı olduğu söylenemez. 

yaşam alanı

Habitat. Canlıların yaşadığı yer.

Kent ve kırda yaşayan insan ve insandışı canlıların beslenmek, barınmak, korunmak ve üremek için ihtiyaç duydukları alan. Kentsel dönüşüm uygulamaları, mega projeler, HES ve maden projeleri ile büyük tehdit altında olan yerler. 

zorla tahliye

Yerleşimcinin, yaşadığı yerden kendi rızası dışında çıkarılması. 

Zorla tahliyeler, birçok durumda, başta konut hakkı olmak üzere, temel insan haklarının ihlal edilmesi anlamına gelir.

Küresel bir kent olma yolunda ilerleyen İstanbul’da yaşanan dönüşümler, özellikle kentin dar gelirlilerinin yoğun olarak yaşadığı mahallelerde zorla tahliye riskini artırır. 


1- A’dan Z’ye Mahalle Sözlüğü‘nü, Adalet Arayan Mahallelere Destek Grubu kolektif şekilde hazırlamıştır.

2- Düzce Umut Atölyesi (t.y.). Düzce Umut Atölyesi: Birlikte mücadele, birlikte tasarım. duzceumutatolyesi.wordpress.com/

Antalya Mimarlık Bienali’nde sözlüğün poster sunumu.

İstanbul’un yaklaşık on ilçesindeki otuzdan fazla mahallenin, dernek ve mahalle kooperatifleri aracılığıyla 2015 yılında bir araya gelerek kurdukları, İstanbul’un diğer ilçelerinden, Eskişehir, İzmir ve Kocaeli şehirlerinden mahallelerin katılımıyla büyüyen Mahalleler Birliği, Türkiye’de son on yılda yukarıdan aşağıya dayatma şeklinde yaşanan kentsel dönüşüm sürecinin, aşağıdan yukarı büyüyen yeni bir toplumsal mücadele evresine işaret ediyor. 

Yıllardır yerinden edilme tehdidine karşı hukuki mücadele sürdüren, kendi yaşam alanlarının iyileştirilmesi adına çözümler geliştiren mahalleler, yeni bir mahalle siyasetinin imkânlarını deneyimlerken, mekân üzerinden demokratikleşme talebini de yükseltiyorlar. 

Mahallelerin mücadele pratikleri ve deneyimleri, yıllar içinde kendilerini ilgilendiren tanımlara ve kavramlara konunun uzmanlarından daha çok vakıf olmalarını beraberinde getirdi. Hukuk, mimari, planlama, siyaset bilimi, felsefe gibi farklı disiplinlerle hemhâl olmayı gerektiren ve mahallelerin tarihi, gerçeklikleri ve deneyimleri ile yeniden anlamlandırmaya ihtiyaç duyulan bu kavramlar dizisi, İstanbul’u, İstanbul’un dönüşüm sürecini, bu sürecin odağındaki mahalleleri ve mahallelerin verdiği mücadeleleri anlamak için bir rehber sunuyor. 

İlk kez Antalya Mimarlık Bienali’nde sergilenmek üzere Mahalleler Birliği’nin mücadelesine destek veren gönüllülerin hazırladığı A’dan Z’ye Mahalle Sözlüğü,1 yaşam alanları için mücadele eden mahallelerin ve onları anlamak isteyenlerin her zaman ihtiyaç duyacağı bir referans çalışma. İki yüzden fazla kelimenin bulunduğu bu sözlükten bir seçki sunuyoruz.

Mahalle Sözlüğü

2981

İmar Affı Kanunu. 14 Mart 1984 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Tam adı “İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun”dur.

Mahalleler lehine hükümler içeren bu kanun, imar ve gecekondu mevzuatına aykırı büyümüş olan yerleşim alanlarının ve bu alanlardaki yapıların hukuki güvenceye kavuşturulması yetkisini ilçe belediyesine verir. Tapu tahsis belgesini tanımlamış ve uygulamaya sokmuştur. Kanun, kapsamı dahilindeki yerleşimcileri, “hak sahibi” olarak tanımlar. Bu yönüyle, gecekondu alanlarındaki yerleşimcileri ötekileştiren “işgalci” söylemini hükümsüz kılar.

6306 sayılı kanunun 23. maddesi kapsamında, Mayıs 2015’te yürürlükten kaldırılması sözkonusu olmuştur. Ancak Mahalleler Birliği’nin mücadelesi sonucunda “2981 sayılı kanunun yürürlükten kaldırılması” hükmü önce üç yıl ertelenmiş, ardından 2021 yılına kadar uzatılma kararı alınmıştır.

775

Gecekondu Kanunu. 17 Ekim 1966 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Adında gecekondu geçen ilk kanundur. Gecekonduları toplumsal bir gerçeklik olarak kabul eder ve 1. Beş Yıllık Kalkınma Planı’nın ilkeleriyle uyumludur.

Kanun, “iyileştirme”, “ortadan kaldırma” ve “önleme” gibi hedefler ortaya koyar. İyileştirmeden kasıt, fiziki koşulları düzeltilebilecek olan gecekonduların kamu ve vatandaş işbirliği ile yaşanabilir hâle getirilmesidir. Ortadan kaldırma, iyileştirilmesi mümkün olmayan gecekonduların yıkılmasını ifade eder. Ancak kanun, bir gecekondunun, içerisinde oturanların barınma gereksinimi karşılanmadan yıkılamayacağını da buyurur. Önleme, yeni gecekondu yapımının önüne geçilmesidir. Bunun başarılabilmesi için, arsa sunumu ile toplumsal nitelikli konut arzının artırılması amaçlanmıştır. 

“Türkiye’nin ilk kiracı hareketi olan Düzceli Kiracı Evsiz Depremzedeler’in uzun soluklu mücadelesi sonuç verdi ve 775 sayılı yasadan yararlanarak kendi konutlarını yapmak için arsa tahsisine hak kazandılar.”2

aidat

Belirli aralıklarla, düzenli ödenmesi gereken para. 

Dernek, kulüp ve kuruluşlarda üyelik için, apartman veya sitelerde ise belirli hizmetler karşılığında ödenir. 

Proje geliştiriciler için bir tür gelir kapısına dönüşmüştür. Yeni yapılan konut projeleri ve güvenlikli sitelerde bir zorunluluk hâline gelmiştir. Yüksekliğinden yakınılan aidatlar, düzenli geliri olmayanlar üzerinde büyük bir ekonomik baskı oluşturur. Mahalle yaşantısında yüksek aidatların yeri yoktur. 

çantacı

Fırsatçı aracı.

Kentsel dönüşüm yapılması öngörülen bir yerleşimde malikleri projeye ikna etmek için çeşitli vaatlerde bulunan kişi ya da firmalara verilen ad.

dava açma ehliyeti (menfaat) 

Dava açma hakkına sahip olmak.

Ehliyet, bir davanın usul şartlarından biridir. Bir davayı, ancak meşru, güncel ve kişisel menfaati olan kişi veya kurumlar açabilir. 

İdarenin işlem ve eylemlere karşı dava açma hakkı o işlemlerden doğrudan doğruya etkilenen kişilerde olmasına rağmen, bu kural, çevre, kültürel ve tarihi değerlerin korunması gibi toplumu ilgilendiren konularda daha geniş yorumlanır. Bu tarz işlemlere karşı tüm yurttaşlar, sadece yurttaş olma sıfatlarından ötürü dava açabilirler. Ne var ki günümüzde idarenin, plan iptal davalarında, dernek ve kooperatiflerin dava açma ehliyetini sorguladığı ve dava açmalarını engellediği, dolayısıyla kazanılmış haklarda bir geriye gidiş eğilimi olduğu söylenebilir. Dernek ve kooperatif tüzüklerinin bu engellemeleri bertaraf edecek şekilde hazırlanması önemlidir.

ecrimisil

Hazine veya belediye mülkiyetinde ya da özel mülkiyette bulunan bir taşınmazın, herhangi bir karşılıklı anlaşma olmaksızın gerçek veya tüzel kişilerce tasarruf edilmesi durumunda mülkün hukuki sahibinin talep edebileceği tazminat.

esnaf

Küçük sermaye ve zanaat sahibi. Mahalle yaşantısının olmazsa olmazı. AVM’lere karşı hayatta kalma mücadelesi veren yerel işletmeler. 

Esnaf, mahalle sakinlerinin temel alışverişlerini komşuluk ilişkileri içerisinde yapmalarını sağlar. Güvenli ve canlı sokak yaşantısına olumlu katkıları vardır. Kentsel dönüşüm projeleriyle yapılan sitelerde kendilerine kolay kolay yer bulamazlar. 

gecekondu

1940’ların sonlarından başlayarak 1990’ların ortalarına kadar kırdan kente göç eden kesimlerin büyük çoğunluğunun kentte konut ihtiyacını karşıladığı, Türkiye’ye özgü konut biçimi. İmar ve yapı işlerini düzenleyen mevzuata ve genel hükümlere aykırı olarak, başkalarına ya da kamuya ait olan arazi veya arsalarda, sahibinin rızası alınmadan yapılan izinsiz yapılar için kullanılan terim. Türkiye’nin sosyal konut politikasına verilen isim.

Denetimden kaçmak için derme çatma malzemeyle kısa sürede inşa edilir ve genellikle iş imkânları nedeniyle sanayi alanlarına yakın yerlerde yapılır. Zamanla Türkiye kentleşmesinin yapıtaşı hâline gelmiştir. Çeşitli imar aflarıyla hukuki açmazları kısmen giderilmiştir. Türkiye kentlerinde halen, çoğu kamu arazilerinde olmak üzere çok sayıda gecekondu ve gecekondu mahallesi bulunmaktadır. Katılımcı mimarlığın cisimleşmiş hâli olan gecekondu, komşuluk, hemşerilik ilişkileriyle dokunmuş yapısıyla mahalle hayatının yaşanmasına izin verir.

gecekondu mahallesi

Gecekondulardan oluşan mahalle. Kentsel dönüşümün arzu mekânı.

Kır ve kent yaşamının bir arada sürdüğü, insan ilişkilerinin bireyciliğe indirgenmediği, komşuluk ilişkilerinin ve dayanışmanın halen yaşadığı mahallelerdir. Sanayinin kent dışına taşınmaya başlamasıyla bu mahallelerde istihdam sorunları baş göstermiştir. 

Bu mahallelerin kuruluş hikâyeleri incelendiğinde ciddi mücadeleler verildiği ve bedeller ödendiği, mahallenin ve gecekondunun “kazanıldığı” görülür. Siyasetçilerin yıllarca oy karşılığı yıkım yapmama, hizmet götürme vaatlerine karşılık gecekondu mahallelerinin çoğu elektrik, su, kanalizasyon gibi temel altyapıları bile belirli mücadele ve maliyetler sonrasında elde edebilmiştir. 

güvenlikli site

Günlük dilde basitçe “site” olarak adlandırdığımız korunaklı konutlar topluluğu. 

Etrafı duvarlarla çevrili, kapısında genellikle güvenlik görevlilerinin nöbet tuttuğu, giren çıkanın kontrol edildiği, kentten kopuk, mahalle yaşantısına uzak toplu yerleşim yeri.

Genellikle belirli bir pazarlama konsepti etrafında geliştirilir. Sitelerin etrafındaki duvarlar, somut bir güvenlik endişesinden ziyade, belirli bir yaşam tarzının özendirilmesinin sonucudur. Kentte yaşayan farklı sınıfların mekânsal olarak ayrışmasına sebebiyet verirler.

hak sahibi

Bir hakkı kullanma tasarrufu olan kimse. Bir arsa, daire, dükkân vesairenin mülkiyetini elinde bulunduran kişi. 

Kentsel dönüşüm projelerinde, dönüşümün yapılacağı yerde mülk sahibi ya da kiracı olan, yıkım sonrasında ise yapılacak yeni yapılarda veya üstlenicinin gösterdiği başka bir yerde mülk sahibi olacak kimse. Öte yandan, uygulamada, Sulukule örneğinin dışında, hiçbir kiracı hak sahibi yapılmamıştır. 

Gecekondu sahipleri çeşitli dönüşüm uygulamalarında belirli oranlarda hak sahibi yapılmış, ancak gecekondularının karşılığında verilen ya da satılan konutlar kendilerini nadiren memnun etmiştir. 

hukuki güvence

Yerleşim alanlarının hukukileştirilmesi sorununu “tapulu/tapusuz ikiliğinin” ve güvence talebini “bireysel tapu”nun ötesinde gören anlayış. 

Özellikle kentsel dönüşüm uygulamalarında güvence, mülkiyet ve tapu ile vurgulanır. Tapu dağıtarak ve yapılan projede konut satarak güvence sağlandığı izlenimi uyandırılır. Ancak bu sözde güvence baştan yoksul olanı dışlar. Hisse satın alan müteahhitler yaşayanlar üzerinde bir baskı oluşturur. Yeni projede konut satın alanlar ise, borçlarını ödeyebildikleri ölçüde “güvencededir”. 

Hukuki güvence ise, yerleşimcilerin toplu hâlde toprak mülkiyetine sahip olma talepleri de dahil olmak üzere güvenceyi “bireysel tapunun” ötesinde ele alır. Hukuki güvence gerçek anlamda ancak mahallenin tamamının demokratik olarak katılabildiği, ortak hareket edebildiği kooperatif gibi mekanizmalarla ve toplu toprak devriyle sağlanabilir. 

kamu yararı

Kişisel yararın üzerindeki yarar. 

Tartışmalı ve muğlak bir kavramdır. İdarenin yürüttüğü kamusal faaliyetlerde amaç kamu yararının gerçekleştirilmesidir. Kamu yararının gerçekleştirilmesi dışında bir amacın ön plana çıktığı kamusal görevler hukuka uygun değildir. İdarenin diğer faaliyetlerinde olduğu gibi, planlama faaliyetlerinde de amaç kamu yararını sağlamaktır. İmar planlama faaliyetlerinde kamu yararı amacı güdülmesi, planlama faaliyetlerinde siyasi tercihlerin etkin olmasının önlenmesini sağlar. Öte yandan, idarenin kamu yararı iddiasıyla yaptığı birçok kentsel uygulama, belirli kişi ve grupların özel çıkarına hizmet etmektedir. 

kamulaştırma

Özel mülkiyete konu olan bir taşınmaza, devlete ait kurum ya da kuruluşlarca el konulması işlemi.

Kamu yararı ilkesi çerçevesinde yapılması beklenir. Kamulaştırmanın sözkonusu olduğu durumlarda, devletin kamulaştırılan taşınmazın bedelini ilgili kişiye ödemesi gerekir. Taşınmazı kamulaştırılan vatandaşlar bu işleme karşı “iptal davası” açabilirler.

kentsel dönüşüm

Mekânın (yeniden) üretimi. Yık-yapçı müdahale. Soylulaştırma. 

Genellikle bir ur gibi görülen kentsel alanın “temizlenmesi” ve yeniden geliştirilmesi şeklinde uygulanan, komple yıkım ve yeniden inşa içeren pratik. Türkiye’nin 2000’li yıllarla birlikte mekân politikalarının merkezinde “kentsel dönüşüm” yer almaktadır. Dönüşüm uygulamalarının kentsel adaletsizliği derinleştirdiği, kent ekolojisi üzerinde yıkıcı etkileri olduğu, dar bir siyaset ve sermaye eliti dışında karar alma süreçlerine kentlileri katmadığı görülür.

kira öder gibi konut sahibi olmak

Konut projelerinin pazarlama sloganı. Bireyi uzun dönem borçlandırma politikası.

Söylendiğinde kulağa hoş gelse de gerçekliği yoktur. Ancak düzenli maaşı ve güvenli bir işi olan kiracılara hitap edebilir. Kira ödeyerek oturduğunuz standartta bir konutu, aynı veya yakın değerde aylık taksitlerle satın almanız, mevcut emlak fiyatları ve finansman maliyetleri ile mümkün değildir. 

mahalle

Sakinleri, esnafı, meyve ağaçları, kedisi, köpeği, ortak yaşam alanları ile bir bütün olan, yüz yüze ve kişisel ilişkilerin egemen olduğu, aidiyet hissedilen yaşam alanı. Komşuluk birimi.

5393 sayılı Belediye Kanunu’nda “belediye sınırları içerisinde, ihtiyaç ve öncelikleri benzer özellikler gösteren ve sakinleri arasında komşuluk ilişkisi bulunan idari birim,” şeklinde ifade edilir. Rant amaçlı dönüşüm projeleri sebebiyle giderek yok olan mahalle kültürüne gecekondu bölgelerinde hâlâ rastlamak mümkündür. “Mahalle” aranan, özlenen nitelikleri olduğu için ticari konut reklamlarının sloganlarında sıkça kullanılır.

plan itirazı

Askıya çıkan planlara karşı yapılan itiraz. 

İmar planları onaylandıktan sonra, ilgili kurum bir ilan vererek planları bir ay süreyle askıya çıkarır. Bu askı süresince plana itiraz edilebilir. İtirazlar toplandıktan sonra, 15 gün içinde, yapılan itirazları belediye meclisinin karara bağlaması gerekir. İtiraza 60 gün içerisinde yanıt gelmemesi veya itirazın reddi hâlinde, takip eden 60 gün içerisinde plana dava açılabilir. Askı dönemindeyken plandan haberdar olmayanlar için idari yargıda çeşitli esneklikler mevcuttur. 

rant

Getirim. Haksız kazanç. Avanta. 

Devletin, elindeki imkânları kullanarak belirli kişi ve gruplara çıkar avantajı yaratması, bu avantajın realizasyonu ve paylaşımı. 

Yerel ve merkezi idareler imar değişiklikleri, plan tadilatları, inşaata kapalı yerlere ruhsat verilmesi, emsal artırımı, riskli alan ilanı gibi uygulamalarla, müteahhit ve yatırımcılara kentsel rant dağıtır. 

tapu

Bir taşınmazın üstündeki mülkiyet hakkını gösteren belge. Ayrıca, tapu işlerinin yürütüldüğü kuruluş. Gecekondu sakinlerinin büyük beklentisi. Siyasetçi vaadi. 

TOKİ

Başbakanlığa bağlı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı. İdarenin yaptığı toplu konutlara verilen ad. Konut silosu. 

Sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın talimatlarıyla 1984 yılında Genel İdare dışında Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığı adıyla kuruldu. Başlangıçta konut kooperatiflerine arsa ve kredi sağlama amacı vardı. 2002’de kurulan 58. Hükümet ile vizyon ve misyonu değişip, doğrudan konut ve konut dışı gayrimenkul üreten bir şirket yapısına büründü. 

İklim, topoğrafya, yerellik gibi unsurları gözardı ederek ülkenin her yanı için aynı ya da benzer projeler geliştirmesiyle bilinir. Sosyal konut üretme amacıyla kurulan TOKİ’nin, özellikle son dönem uygulamalarında bu amacı yansıtmadığı görülür. Kaliteli kamusal mekânlar üretme konusunda pek başarılı olduğu söylenemez. 

yaşam alanı

Habitat. Canlıların yaşadığı yer.

Kent ve kırda yaşayan insan ve insandışı canlıların beslenmek, barınmak, korunmak ve üremek için ihtiyaç duydukları alan. Kentsel dönüşüm uygulamaları, mega projeler, HES ve maden projeleri ile büyük tehdit altında olan yerler. 

zorla tahliye

Yerleşimcinin, yaşadığı yerden kendi rızası dışında çıkarılması. 

Zorla tahliyeler, birçok durumda, başta konut hakkı olmak üzere, temel insan haklarının ihlal edilmesi anlamına gelir.

Küresel bir kent olma yolunda ilerleyen İstanbul’da yaşanan dönüşümler, özellikle kentin dar gelirlilerinin yoğun olarak yaşadığı mahallelerde zorla tahliye riskini artırır. 


1- A’dan Z’ye Mahalle Sözlüğü‘nü, Adalet Arayan Mahallelere Destek Grubu kolektif şekilde hazırlamıştır.

2- Düzce Umut Atölyesi (t.y.). Düzce Umut Atölyesi: Birlikte mücadele, birlikte tasarım. duzceumutatolyesi.wordpress.com/

DÖN