Liana Kuyumcuyan: Hayalleme projesine aslında fotoğrafladığınız tarihi mekânların hikâyelerini araştırmakla başlamışsınız. Eski / yeni karşılaştırmaları yapmaya nasıl karar verdiniz?

Muhittin Bayram: İlk olarak internette rastladığım fotoğrafları sakladım. Daha sonra yurtdışındaki dijital kütüphaneleri fark ettim. Burada bulduğum fotoğrafları nerede çekildiği ve kısa hikâyeleriyle birlikte sosyal medyada paylaşmaya başladım. Toparladığım eski fotoğrafların tasnifini doğru şekilde yapıp kendimce bir dijital eski fotoğraf arşivi oluşturmaya çalıştım. Paylaşımlara gelen “Keşke günümüzdeki hâlini de paylaşsanız” yorumlarından sonra eski fotoğrafların çekildiği noktalardan yenilerini çekerek paylaşmaya başladım. Çok beğenildi. Karşılaştırmalı fotoğraflar onlarca kelime sarf ederek vereceğiniz mesajı bir bakışta insanlara verdi.

Başlarda internette rastladığım ve paylaştığım fotoğrafa sosyal medya takipçilerinin aile albümlerindeki eski fotoğraflar da eklendi. Sahaf dostlarımdan daha önce çok az kişinin görebildiği İstanbul fotoğrafları geliyor. Bu şekilde aile albümlerinde ve birkaç koleksiyonerin elinde kalacak fotoğrafları daha fazla insan görebiliyor.

Amacım kent sakinlerine gelecek nesiller için daha yaşanır İstanbul bırakma sorumluluğunu hatırlatmak. Hatası ve sevabı ile İstanbul’a neler ettiğimizi objektif ve politize etmeden göstermek. İstanbul’u sevmek için önce tanımak gerekiyor. Tanımak ve tanıştırmak için günün koşuşturması ile yanından geçip gittiğimiz tarihi eserlerin hikâyelerini anlatmaya çalışıyorum.

Beyoğlu’nun bu projedeki yeri nedir?

Beyoğlu konsoloslukların bulunduğu ve konsoloslukları ziyaret eden yabancıların bolca fotoğraf çektiği bir yer. Sinemalar ve eğlence mekânlarının yoğun bir şekilde burada olması fotoğraflamaya değer bir bölge olmasını sağlamış. İkonik şehir yapılarından Galata Kulesi ise turistik fotoğrafları süslemiş. Dolayısıyla elime geçen eski İstanbul fotoğraflarının önemli bir kısmının fonunda Beyoğlu var. 90’lı yıllarda İstiklâl Caddesi’nde çalışan birisi olarak Beyoğlu ilgimi çeken bir yer. Vaktiyle sık sık uğradığım İstiklâl Caddesi ve çevresinin karşılaştırmalı fotoğraflarını yapmak benim için bir keyif. İstiklâl Caddesi’nin trafiğe kapandığı günlerden itibaren bölgede yaşanan değişimin canlı tanığıyım. Kent ve semt tarihi için bu kadar hızlı dönüşümün olduğu yer, ikili fotoğrafların da bol olmasını sağlıyor.

Beyoğlu’na dair eski fotoğraflara nerelerden ulaşıyorsunuz? 

Eski fotoğraflara pek çok yerden erişmek mümkün. Yurtdışındaki eski fotoğraf kaynaklarından bazıları: Amerikan Kongre Arşivi, Fransa Milli Kütüphanesi, Flickr Tarihi Fotoğraf Arşivi, ÜWM, Alman Arkeoloji Enstitüsü. Ülkemizden eski fotoğraf kaynaklarından bazıları: IRCICA, SALT, Atatürk Kütüphanesi, Koç Üniversitesi Kütüphanesi, Boğaziçi Arşivleri. Bu kaynakların dışında dijital olarak Levantine Heritage ve efemera satış siteleri takip edilebilir. Belirttiğim kaynakların dışında paylaşım yaptığım sosyal medya hesaplarını takip edenlerin gönderdikleri ve sahaf dostlarımın ulaştırdıkları var.

1- Tünel Meydanı, T. Wild’in 1900 yılında baktığı yerden Tünel Meydanı’na bakış.

T. Wild, dönemindeki pek çok makineden farklı bir fotoğraf makinesi kullanarak günlük hayatı ve mekânları panoramik olarak fotoğraflamış. O yıllarda tramvay hattının Tünel ayağının henüz çalışmadığı anlaşılıyor. Ana tramvay hattı Galatasaray Meydanı’nda İngiliz Konsolosluğu tarafına saparak Tepebaşı, Şişhane, Bankalar Caddesi’ni kullanarak Karaköy’e ulaşıyordu. Fotoğrafta görünen Meydan Çeşmesi artık orada değil.

1- Tünel Meydanı, T. Wild’in 1900 yılında baktığı yerden Tünel Meydanı’na bakış

2- Büyük Hendek Caddesi

1850’li yıllara kadar Galata’yı çevreleyen surların hemen dışındaki bu alan mezarlık olarak kullanılıyordu. Konsoloslukların getirdiği hareketlilik günden güne artarak bölgenin yoğun şekilde yapılaştığı, mezarlıkları eritmeye başladığı yıllar. İlk yapılaşma fotoğrafta görüldüğü şekilde iki-dört katlı yapılar hâlinde ortaya çıkmış. 1900’lü yıllara yaklaştıkça bölgenin cazibesi artmış ve günümüze de ulaşan daha yüksek katlı eski apartman örnekleri inşa edilmiş. Eski fotoğrafta, sol tarafta mezar taşları görülebiliyor. Yine eski fotoğrafta İstanbul kent hayatının değişmez bir parçası olarak sokak köpekleri görülüyor.

2- Büyük Hendek Caddesi

3- Meşrutiyet Caddesi

Galatasaray Meydanı’nı Tarlabaşı Bulvarı ve İngiliz Konsolosluğu’na bağlayan eski adı ile Hamalbaşı Caddesi, yeni adı ile Meşrutiyet Caddesi. Meşrutiyet’in ilanı sırasında çekilen bir fotoğraf. Aynı açıdan günümüzde bakış.

3- Meşrutiyet Caddesi

4- Fındıklı – Kabataş

1950’li yılların sonu veya 1960’lı yılların başı olarak tarihlenebilecek eski bir fotoğraf ile günümüz karşılaştırması. Menderes dönemi yol genişletme çalışmalarından biri olan Dolmabahçe – Karaköy yolu yeni açılmış. Anadolu Yakası ile Avrupa Yakası’nı birbirine bağlayan Kabataş Arabalı Vapur İskelesi’ne ulaşımı kolaylaştırmak amaçlanmıştı. Molla Çelebi Camii etrafındaki yapılar yıkılmış. Bu çalışmalar sırasında pek çok eser ortadan kaldırıldı veya yerleri değiştirildi. Sonrasında o dönem için arabaların geçebileceği geniş yollar elde edildi. Fakat araba sayısının günden güne artması kültürel miras kaybının boşuna yapıldığı sonucunu ortaya çıkarıyor.

4- Fındıklı – Kabataş

5- 1950’li yıllar ve günümüzde Balık Pazarı’nın Tarlabaşı istikametinden girişi

Eski ve yeni fotoğraf arasında değişen pek bir şey yok gibi görünüyor, fakat zemindeki arnavut kaldırımının ne kadar güzellik kattığı fark ediliyor.

5- 1950’li yıllar ve günümüzde Balık Pazarı’nın Tarlabaşı istikametinden girişi

6- Galata Kulesi’nden Azapkapı

Eski fotoğrafta 1930’lu yılların ikinci yarısında bir fırtınada parçalanan Eski Unkapanı Köprüsü¸ görünüyor. Bozdoğan Kemeri tarafında 1909 yılı yangınının izleri duruyor. Yani bu iki tarih arasında bir dönemde çekilmiş bir fotoğraf. Azapkapı Sokullu Mehmed Paşa Camii’nin denize bakan kıyısında depo yapıları görünüyor. Kıyıların çok eski zamanlardan o tarihe kadar liman olarak kullanıldığı, deniz kenarındaki yapılardan anlaşılıyor. 1980’li yıllarda kıyıdaki yapıların büyük bir kısmı Haliç’in temizlenme çalışmaları sebebiyle yıkıldı. Yeni fotoğrafta hemen göze çarpan, döneminde çok tartışılan Haliç Metro Köprüsü oluyor. 2009’da inşaatına başlanan köprü 2014 yılında açılmıştı.

6- Galata Kulesi’nden Azapkapı

7- 1950’li yıllarda ve günümüzde Taksim Meydanı 

Eski fotoğraf günümüzde The Marmara Otel’in olduğu yerden çekilmiş. Karşıda dönemin popüler eğlence mekânı Kristal Gazinosu görünüyor. Yeni fotoğrafta solda 1970’li yıllarda inşa edilen The Marmara binası görünüyor. Karşıda Taksim Maksemi’nin hemen yanında 1980’li yılların ikinci yarısında başlayan yıkımların ardından açılan Tarlabaşı Bulvarı görünüyor. Metro çıkışları ve zeminin altından yapılan geçişler sonrası her iki fotoğraftaki Taksim Meydanı arasındaki fark oldukça fazla.

7- 1950’li yıllarda ve günümüzde Taksim Meydanı

8- Bristol Oteli

Tepebaşı’nda 1893 yılında mimar Achille Manoussos’un inşa ettiği Bristol Oteli. Döneminde Büyük Londra, Pera Palas ve Tokatlıyan otelleri gibi İstanbul’a gelen pek çok gezgini ağırladı. Yapı günümüzde Pera Müzesi olarak kullanılıyor.

8- Bristol Oteli

9- 1950’li yıllar ve günümüzde İstiklâl Caddesi

Eski fotoğrafta lastik tekerlekli araçların, hem yayaların hem de tramvayların caddeyi kullandığı zamanlar görülüyor. 1961 yılında tramvayların Avrupa Yakası’nda kaldırılmasından sonra İstiklâl Caddesi yoğun araç ve insan trafiğinin olduğu noktalardan biri hâline geldi. 1980’li yılların sonlarında Tarlabaşı Bulvarı’nın açılmasıyla caddenin araç trafiğine kapatılma çalışması başlatıldı. 1990 yılında nostaljik tramvay eski fotoğraftaki modeliyle tekrar Taksim-Tünel arasında boy gösterdi.

9- 1950’li yıllar ve günümüzde İstiklâl Caddesi

10-  1920’li yılların ikinci yarısı ve günümüzde Galatasaray Meydanı

Eski fotoğrafta yer alan karşı cephede pek bir değişiklik olmamış gibi görünüyor. Sol tarafta ise kısmen görünen Galatasaray Karakolu artık yok. 

10- 1920’li yılların ikinci yarısı ve günümüzde Galatasaray Meydanı

11- Maksim Gazinosu

Cinemajik adlı sinema salonu Sıraselviler üzerinde İstiklâl Caddesi’nin girişinin karşısında faaliyet gösteriyordu. Frederick Bruce Thomas 1921’de sinemanın alt salonunu kiralayarak Maksim Gazinosu’nu açtı. Yaklaşık altı yıl faaliyet sürdürmesinin ardından gazino borçları nedeniyle kapandı. Maksim Gazinosu’nun yerinde yıllar boyunca farklı isimlerle pek çok lokal faaliyet gösterdi. Fahrettin Aslan’ın 1961 yılında Maksim ismi ile tekrar açtığı gazino 1980 yılına kadar İstanbul eğlence hayatının en önemli mekânlarından biri oldu. Eski fotoğraf 1970’li yıllardan. Yakın zamana kadar otopark olarak kullanılan yapı, günümüzde fotoğraftaki gibi.

11- Maksim Gazinosu

12- Taksim Meydanı

Eski fotoğraf 1930’lu yıllardan. Taksim Topçu Kışlası’nın hemen ön tarafında askerlerin talim yaptığı alan (Talimhane) yeni yapılaşmaya açılmış. Zamanında bu bölgenin meydan olarak kullanılması düşünülmemiş. Eski fotoğrafta görünen konut olarak inşa edilen yapılar günümüzde otellere dönüştü.

12- Taksim Meydanı

13- Hamidiye Çeşmesi

1930’lu yıllar ve günümüzde Galatasaray Lisesi’nin yan duvarında yer alan Hamidiye Çeşmesi’nin görünümü. Gelen geçenin çöplerini bıraktığı ve afiş yapıştırdığı bir yer hâline dönüşmüş. Zarar görmemesi niyetiyle önüne yapılan demir parmaklıklar çeşmeyi hapsetmiş.

13- Hamidiye Çeşmesi

14- İstiklâl Caddesi Narmanlı Han’ın önü

6-7 Eylül 1955 olayları sırasında yaşanan yağmayı gösteren çarpıcı ve çok bilinen fotoğraflardan biri. Bu olaylardan sonra Beyoğlu’nun sosyolojik yapısı hızla değişti. 

14- İstiklâl Caddesi Narmanlı Han’ın önü

Liana Kuyumcuyan: Hayalleme projesine aslında fotoğrafladığınız tarihi mekânların hikâyelerini araştırmakla başlamışsınız. Eski / yeni karşılaştırmaları yapmaya nasıl karar verdiniz?

Muhittin Bayram: İlk olarak internette rastladığım fotoğrafları sakladım. Daha sonra yurtdışındaki dijital kütüphaneleri fark ettim. Burada bulduğum fotoğrafları nerede çekildiği ve kısa hikâyeleriyle birlikte sosyal medyada paylaşmaya başladım. Toparladığım eski fotoğrafların tasnifini doğru şekilde yapıp kendimce bir dijital eski fotoğraf arşivi oluşturmaya çalıştım. Paylaşımlara gelen “Keşke günümüzdeki hâlini de paylaşsanız” yorumlarından sonra eski fotoğrafların çekildiği noktalardan yenilerini çekerek paylaşmaya başladım. Çok beğenildi. Karşılaştırmalı fotoğraflar onlarca kelime sarf ederek vereceğiniz mesajı bir bakışta insanlara verdi.

Başlarda internette rastladığım ve paylaştığım fotoğrafa sosyal medya takipçilerinin aile albümlerindeki eski fotoğraflar da eklendi. Sahaf dostlarımdan daha önce çok az kişinin görebildiği İstanbul fotoğrafları geliyor. Bu şekilde aile albümlerinde ve birkaç koleksiyonerin elinde kalacak fotoğrafları daha fazla insan görebiliyor.

Amacım kent sakinlerine gelecek nesiller için daha yaşanır İstanbul bırakma sorumluluğunu hatırlatmak. Hatası ve sevabı ile İstanbul’a neler ettiğimizi objektif ve politize etmeden göstermek. İstanbul’u sevmek için önce tanımak gerekiyor. Tanımak ve tanıştırmak için günün koşuşturması ile yanından geçip gittiğimiz tarihi eserlerin hikâyelerini anlatmaya çalışıyorum.

Beyoğlu’nun bu projedeki yeri nedir?

Beyoğlu konsoloslukların bulunduğu ve konsoloslukları ziyaret eden yabancıların bolca fotoğraf çektiği bir yer. Sinemalar ve eğlence mekânlarının yoğun bir şekilde burada olması fotoğraflamaya değer bir bölge olmasını sağlamış. İkonik şehir yapılarından Galata Kulesi ise turistik fotoğrafları süslemiş. Dolayısıyla elime geçen eski İstanbul fotoğraflarının önemli bir kısmının fonunda Beyoğlu var. 90’lı yıllarda İstiklâl Caddesi’nde çalışan birisi olarak Beyoğlu ilgimi çeken bir yer. Vaktiyle sık sık uğradığım İstiklâl Caddesi ve çevresinin karşılaştırmalı fotoğraflarını yapmak benim için bir keyif. İstiklâl Caddesi’nin trafiğe kapandığı günlerden itibaren bölgede yaşanan değişimin canlı tanığıyım. Kent ve semt tarihi için bu kadar hızlı dönüşümün olduğu yer, ikili fotoğrafların da bol olmasını sağlıyor.

Beyoğlu’na dair eski fotoğraflara nerelerden ulaşıyorsunuz? 

Eski fotoğraflara pek çok yerden erişmek mümkün. Yurtdışındaki eski fotoğraf kaynaklarından bazıları: Amerikan Kongre Arşivi, Fransa Milli Kütüphanesi, Flickr Tarihi Fotoğraf Arşivi, ÜWM, Alman Arkeoloji Enstitüsü. Ülkemizden eski fotoğraf kaynaklarından bazıları: IRCICA, SALT, Atatürk Kütüphanesi, Koç Üniversitesi Kütüphanesi, Boğaziçi Arşivleri. Bu kaynakların dışında dijital olarak Levantine Heritage ve efemera satış siteleri takip edilebilir. Belirttiğim kaynakların dışında paylaşım yaptığım sosyal medya hesaplarını takip edenlerin gönderdikleri ve sahaf dostlarımın ulaştırdıkları var.

1- Tünel Meydanı, T. Wild’in 1900 yılında baktığı yerden Tünel Meydanı’na bakış.

T. Wild, dönemindeki pek çok makineden farklı bir fotoğraf makinesi kullanarak günlük hayatı ve mekânları panoramik olarak fotoğraflamış. O yıllarda tramvay hattının Tünel ayağının henüz çalışmadığı anlaşılıyor. Ana tramvay hattı Galatasaray Meydanı’nda İngiliz Konsolosluğu tarafına saparak Tepebaşı, Şişhane, Bankalar Caddesi’ni kullanarak Karaköy’e ulaşıyordu. Fotoğrafta görünen Meydan Çeşmesi artık orada değil.

1- Tünel Meydanı, T. Wild’in 1900 yılında baktığı yerden Tünel Meydanı’na bakış

2- Büyük Hendek Caddesi

1850’li yıllara kadar Galata’yı çevreleyen surların hemen dışındaki bu alan mezarlık olarak kullanılıyordu. Konsoloslukların getirdiği hareketlilik günden güne artarak bölgenin yoğun şekilde yapılaştığı, mezarlıkları eritmeye başladığı yıllar. İlk yapılaşma fotoğrafta görüldüğü şekilde iki-dört katlı yapılar hâlinde ortaya çıkmış. 1900’lü yıllara yaklaştıkça bölgenin cazibesi artmış ve günümüze de ulaşan daha yüksek katlı eski apartman örnekleri inşa edilmiş. Eski fotoğrafta, sol tarafta mezar taşları görülebiliyor. Yine eski fotoğrafta İstanbul kent hayatının değişmez bir parçası olarak sokak köpekleri görülüyor.

2- Büyük Hendek Caddesi

3- Meşrutiyet Caddesi

Galatasaray Meydanı’nı Tarlabaşı Bulvarı ve İngiliz Konsolosluğu’na bağlayan eski adı ile Hamalbaşı Caddesi, yeni adı ile Meşrutiyet Caddesi. Meşrutiyet’in ilanı sırasında çekilen bir fotoğraf. Aynı açıdan günümüzde bakış.

3- Meşrutiyet Caddesi

4- Fındıklı – Kabataş

1950’li yılların sonu veya 1960’lı yılların başı olarak tarihlenebilecek eski bir fotoğraf ile günümüz karşılaştırması. Menderes dönemi yol genişletme çalışmalarından biri olan Dolmabahçe – Karaköy yolu yeni açılmış. Anadolu Yakası ile Avrupa Yakası’nı birbirine bağlayan Kabataş Arabalı Vapur İskelesi’ne ulaşımı kolaylaştırmak amaçlanmıştı. Molla Çelebi Camii etrafındaki yapılar yıkılmış. Bu çalışmalar sırasında pek çok eser ortadan kaldırıldı veya yerleri değiştirildi. Sonrasında o dönem için arabaların geçebileceği geniş yollar elde edildi. Fakat araba sayısının günden güne artması kültürel miras kaybının boşuna yapıldığı sonucunu ortaya çıkarıyor.

4- Fındıklı – Kabataş

5- 1950’li yıllar ve günümüzde Balık Pazarı’nın Tarlabaşı istikametinden girişi

Eski ve yeni fotoğraf arasında değişen pek bir şey yok gibi görünüyor, fakat zemindeki arnavut kaldırımının ne kadar güzellik kattığı fark ediliyor.

5- 1950’li yıllar ve günümüzde Balık Pazarı’nın Tarlabaşı istikametinden girişi

6- Galata Kulesi’nden Azapkapı

Eski fotoğrafta 1930’lu yılların ikinci yarısında bir fırtınada parçalanan Eski Unkapanı Köprüsü¸ görünüyor. Bozdoğan Kemeri tarafında 1909 yılı yangınının izleri duruyor. Yani bu iki tarih arasında bir dönemde çekilmiş bir fotoğraf. Azapkapı Sokullu Mehmed Paşa Camii’nin denize bakan kıyısında depo yapıları görünüyor. Kıyıların çok eski zamanlardan o tarihe kadar liman olarak kullanıldığı, deniz kenarındaki yapılardan anlaşılıyor. 1980’li yıllarda kıyıdaki yapıların büyük bir kısmı Haliç’in temizlenme çalışmaları sebebiyle yıkıldı. Yeni fotoğrafta hemen göze çarpan, döneminde çok tartışılan Haliç Metro Köprüsü oluyor. 2009’da inşaatına başlanan köprü 2014 yılında açılmıştı.

6- Galata Kulesi’nden Azapkapı

7- 1950’li yıllarda ve günümüzde Taksim Meydanı 

Eski fotoğraf günümüzde The Marmara Otel’in olduğu yerden çekilmiş. Karşıda dönemin popüler eğlence mekânı Kristal Gazinosu görünüyor. Yeni fotoğrafta solda 1970’li yıllarda inşa edilen The Marmara binası görünüyor. Karşıda Taksim Maksemi’nin hemen yanında 1980’li yılların ikinci yarısında başlayan yıkımların ardından açılan Tarlabaşı Bulvarı görünüyor. Metro çıkışları ve zeminin altından yapılan geçişler sonrası her iki fotoğraftaki Taksim Meydanı arasındaki fark oldukça fazla.

7- 1950’li yıllarda ve günümüzde Taksim Meydanı

8- Bristol Oteli

Tepebaşı’nda 1893 yılında mimar Achille Manoussos’un inşa ettiği Bristol Oteli. Döneminde Büyük Londra, Pera Palas ve Tokatlıyan otelleri gibi İstanbul’a gelen pek çok gezgini ağırladı. Yapı günümüzde Pera Müzesi olarak kullanılıyor.

8- Bristol Oteli

9- 1950’li yıllar ve günümüzde İstiklâl Caddesi

Eski fotoğrafta lastik tekerlekli araçların, hem yayaların hem de tramvayların caddeyi kullandığı zamanlar görülüyor. 1961 yılında tramvayların Avrupa Yakası’nda kaldırılmasından sonra İstiklâl Caddesi yoğun araç ve insan trafiğinin olduğu noktalardan biri hâline geldi. 1980’li yılların sonlarında Tarlabaşı Bulvarı’nın açılmasıyla caddenin araç trafiğine kapatılma çalışması başlatıldı. 1990 yılında nostaljik tramvay eski fotoğraftaki modeliyle tekrar Taksim-Tünel arasında boy gösterdi.

9- 1950’li yıllar ve günümüzde İstiklâl Caddesi

10-  1920’li yılların ikinci yarısı ve günümüzde Galatasaray Meydanı

Eski fotoğrafta yer alan karşı cephede pek bir değişiklik olmamış gibi görünüyor. Sol tarafta ise kısmen görünen Galatasaray Karakolu artık yok. 

10- 1920’li yılların ikinci yarısı ve günümüzde Galatasaray Meydanı

11- Maksim Gazinosu

Cinemajik adlı sinema salonu Sıraselviler üzerinde İstiklâl Caddesi’nin girişinin karşısında faaliyet gösteriyordu. Frederick Bruce Thomas 1921’de sinemanın alt salonunu kiralayarak Maksim Gazinosu’nu açtı. Yaklaşık altı yıl faaliyet sürdürmesinin ardından gazino borçları nedeniyle kapandı. Maksim Gazinosu’nun yerinde yıllar boyunca farklı isimlerle pek çok lokal faaliyet gösterdi. Fahrettin Aslan’ın 1961 yılında Maksim ismi ile tekrar açtığı gazino 1980 yılına kadar İstanbul eğlence hayatının en önemli mekânlarından biri oldu. Eski fotoğraf 1970’li yıllardan. Yakın zamana kadar otopark olarak kullanılan yapı, günümüzde fotoğraftaki gibi.

11- Maksim Gazinosu

12- Taksim Meydanı

Eski fotoğraf 1930’lu yıllardan. Taksim Topçu Kışlası’nın hemen ön tarafında askerlerin talim yaptığı alan (Talimhane) yeni yapılaşmaya açılmış. Zamanında bu bölgenin meydan olarak kullanılması düşünülmemiş. Eski fotoğrafta görünen konut olarak inşa edilen yapılar günümüzde otellere dönüştü.

12- Taksim Meydanı

13- Hamidiye Çeşmesi

1930’lu yıllar ve günümüzde Galatasaray Lisesi’nin yan duvarında yer alan Hamidiye Çeşmesi’nin görünümü. Gelen geçenin çöplerini bıraktığı ve afiş yapıştırdığı bir yer hâline dönüşmüş. Zarar görmemesi niyetiyle önüne yapılan demir parmaklıklar çeşmeyi hapsetmiş.

13- Hamidiye Çeşmesi

14- İstiklâl Caddesi Narmanlı Han’ın önü

6-7 Eylül 1955 olayları sırasında yaşanan yağmayı gösteren çarpıcı ve çok bilinen fotoğraflardan biri. Bu olaylardan sonra Beyoğlu’nun sosyolojik yapısı hızla değişti. 

14- İstiklâl Caddesi Narmanlı Han’ın önü

DÖN