İngilizceden çeviren: Barış İne
“Bu görseller, İstanbul’daki yürüyüşlerim sırasında bulduğum botanik örneklerini kapsıyor. Yürüdüğüm mekanların fotoğraflarını çekmektense ekolojiyi, çeşitliliği ve tabiatı hatırlamak adına bitkilerin kendi mimarilerinin parçaları olan yaprakları, kökleri ve sapları topladım.”
Bir şehir olarak sunduğu sayısız çeşitliliğin ötesinde, İstanbul geçiş ikliminde yer alan bir mekan olarak, kolay bulunamayacak bir biyoçeşitliliği barındırmaya devam ediyor. Adalar, Kuzguncuk ya da Roma Bostanı gibi rotalarda yürüyenler için kendisini hemen gösteren bu çeşitlilik, mekanı, şehri ve neyin korunması gerektiğini başka bir açıdan düşünmemizi sağlarken aynı zamanda şehirde yürümenin doğa ile olan ilişkiyi yeniden nasıl üretebileceğini gösteriyor. İstanbul’un Botanik Parçaları böyle bir deneyimin ürünü.
Roma Bostanı
Kuzguncuk
Adalar