Beyoğlu Yıkılmadım Ayaktayım Haritası

Haritalar politiktir. Kimin, neyi, nasıl ve ne amaçla haritaladığı toplumdaki eşitsiz güç ilişkilerinden, mekânda üretilen adaletsizliklerden, sistemi dönüştürmek veya statükoyu muhafaza etmek için verilen mücadelelerden bağımsız değildir. Karmaşık ve katmanlı mekânsal gerçekliklerin soyutlanarak basit bir formata sokulması, haritalayanın ideolojisini de açık eder.

Haritalar var olanı yok saymak; yok edilmek isteneni işaretlemek; yok edilmiş olanı tekrar var etmek; veya mekânları, insanları, olayları ve eylemleri hatırlamak için de kullanılabilir. Hızla dönüşen kentlerde, yok olanın kaydını tutmak ve var olana sahip çıkmak için mekânı hafızalaştırmak önemlidir. Sonuçta hatırlamak direnmektir.

İstanbul’un ve Türkiye’nin kültürel merkezi olan Beyoğlu da hızla dönüşen, ama çokça da hatırlanan yerlerin başında geliyor. Siyaseten ve kültürel olarak buradan beslenen, burayı üretim mekânı olarak bellemiş, kamusal mekân olarak gündelik hayatına dahil etmiş insanlar Beyoğlu’nun dönüşümünün sadece izleyicisi olmanın dışında ne yapabilir? Mekâna sahip çıkmak için müşterek hafıza bir mücadele aracı olabilir mi?

Bu soruların izinde, MAD olarak 2018 yılında Beyoğlu Yıkılmadım Ayaktayım haritalama çalışmasına başladık. Bununla tüm baskılara rağmen hâlen varlığını sürdüren, yer değiştirmek zorunda bırakılmış veya kapatılmış hafıza mekânlarını bir araya getirdik. Haritayı katılımcı bir şekilde, Beyoğlu severlerin, burada yaşayanların ve burası üzerine düşünen ve üreten uzmanların katkıları ile oluşturduk. Temelde iki soru sorduk: 1) Sizin için Beyoğlu’nu Beyoğlu yapan, ancak artık var olmayan mekânlar hangileri? Buralara dair bir hikâyenizi paylaşın. 2) Beyoğlu’nda gitmekten keyif aldığınız ve yok olursa üzüleceğiniz mekânlar hangileri? Buralara dair bir hikâyenizi paylaşın. Hafıza mekânı olarak işaretlediğimiz yerleri, anıtsal özellikleri veya kültür mirası kriterlerini değil; gündelik hayatın toplumsal ilişkilerini ve Beyoğlu’nu kentsel müşterek olarak tahayyül eden kolektif hafızayı tarif etmesini tercih ettik.

Haritayı yayımladıktan sonra Beyoğlu’nda hafızalarda yer eden mekân, insan, olay ve eylemlere dair üretimlerimizi @BeyoğluHaritası Instagram hesabı üzerinden paylaşmaya devam ettik. beyond.istanbul için “Mekânda Adalet ve Beyoğlu” başlıklı bir sayı çıkarma motivasyonumuzu da Beyoğlu Haritası sağladı. Son olarak Beyoğlu Müzesi adı altında bir illüstrasyon serisi bu çalışmalara eklemlendi. Sırada dijital ve sürekli katkıya açık bir formatta yeni versiyonunu geliştirmek var.

Beyoğlu Haritası’nı, “hatırlamak direnmektir” inancıyla hazırlandık. Hatırlamak için kolektif haritalamayı bir araç olarak kullandık. Bunu da farklı formatlarda hikâye anlatıcılığı ile besledik. Mekâna sahip çıkmanın tek bir yolu yok, yazılı kuralları da… Siz de hafızanızda yer etmiş hikâyelerinizi paylaşarak bu çağrıya ortak olabilirsiniz.

Beyoğlu Yıkılmadım Ayaktayım Haritası

Haritalar politiktir. Kimin, neyi, nasıl ve ne amaçla haritaladığı toplumdaki eşitsiz güç ilişkilerinden, mekânda üretilen adaletsizliklerden, sistemi dönüştürmek veya statükoyu muhafaza etmek için verilen mücadelelerden bağımsız değildir. Karmaşık ve katmanlı mekânsal gerçekliklerin soyutlanarak basit bir formata sokulması, haritalayanın ideolojisini de açık eder.

Haritalar var olanı yok saymak; yok edilmek isteneni işaretlemek; yok edilmiş olanı tekrar var etmek; veya mekânları, insanları, olayları ve eylemleri hatırlamak için de kullanılabilir. Hızla dönüşen kentlerde, yok olanın kaydını tutmak ve var olana sahip çıkmak için mekânı hafızalaştırmak önemlidir. Sonuçta hatırlamak direnmektir.

İstanbul’un ve Türkiye’nin kültürel merkezi olan Beyoğlu da hızla dönüşen, ama çokça da hatırlanan yerlerin başında geliyor. Siyaseten ve kültürel olarak buradan beslenen, burayı üretim mekânı olarak bellemiş, kamusal mekân olarak gündelik hayatına dahil etmiş insanlar Beyoğlu’nun dönüşümünün sadece izleyicisi olmanın dışında ne yapabilir? Mekâna sahip çıkmak için müşterek hafıza bir mücadele aracı olabilir mi?

Bu soruların izinde, MAD olarak 2018 yılında Beyoğlu Yıkılmadım Ayaktayım haritalama çalışmasına başladık. Bununla tüm baskılara rağmen hâlen varlığını sürdüren, yer değiştirmek zorunda bırakılmış veya kapatılmış hafıza mekânlarını bir araya getirdik. Haritayı katılımcı bir şekilde, Beyoğlu severlerin, burada yaşayanların ve burası üzerine düşünen ve üreten uzmanların katkıları ile oluşturduk. Temelde iki soru sorduk: 1) Sizin için Beyoğlu’nu Beyoğlu yapan, ancak artık var olmayan mekânlar hangileri? Buralara dair bir hikâyenizi paylaşın. 2) Beyoğlu’nda gitmekten keyif aldığınız ve yok olursa üzüleceğiniz mekânlar hangileri? Buralara dair bir hikâyenizi paylaşın. Hafıza mekânı olarak işaretlediğimiz yerleri, anıtsal özellikleri veya kültür mirası kriterlerini değil; gündelik hayatın toplumsal ilişkilerini ve Beyoğlu’nu kentsel müşterek olarak tahayyül eden kolektif hafızayı tarif etmesini tercih ettik.

Haritayı yayımladıktan sonra Beyoğlu’nda hafızalarda yer eden mekân, insan, olay ve eylemlere dair üretimlerimizi @BeyoğluHaritası Instagram hesabı üzerinden paylaşmaya devam ettik. beyond.istanbul için “Mekânda Adalet ve Beyoğlu” başlıklı bir sayı çıkarma motivasyonumuzu da Beyoğlu Haritası sağladı. Son olarak Beyoğlu Müzesi adı altında bir illüstrasyon serisi bu çalışmalara eklemlendi. Sırada dijital ve sürekli katkıya açık bir formatta yeni versiyonunu geliştirmek var.

Beyoğlu Haritası’nı, “hatırlamak direnmektir” inancıyla hazırlandık. Hatırlamak için kolektif haritalamayı bir araç olarak kullandık. Bunu da farklı formatlarda hikâye anlatıcılığı ile besledik. Mekâna sahip çıkmanın tek bir yolu yok, yazılı kuralları da… Siz de hafızanızda yer etmiş hikâyelerinizi paylaşarak bu çağrıya ortak olabilirsiniz.

DÖN