Yaşam alanlarımızda meydana gelen hızlı değişimler kanıksadığımız bir gerçeklik olarak gündelik pratiklerimiz içinde yerini alıyor. Ya sıklıkla alışveriş yaptığımız mahalle bakkalının yerine yeni bir süpermarket zinciri konuveriyor ya da her gün önünden geçtiğimiz bir binanın günün birinde kentsel dönüşüm projesi için yerle bir edildiğini görüyoruz. Dönüşüm, değişim, her dönem vardı, var olmaya devam edecek. Bir şeyin neyden neye dönüştüğünü anlamaya çalışmak, görünür kılmak ise ayrı bir önem arz ediyor. Daha detaylı hâline sayfadaki kare kod ile internet üzerinden erişebileceğiniz “Başka Bir Coğrafyanın Haritası” tam olarak bu değişimi anlama çabasının bir mahsulü. Çünkü sokak isimleri kültürel belleğe dair önemli ipuçları sunuyor. 

Özellikle gecekondu mahallelerinin tarihiyle ilgileniyorsanız ortak bir anlatı olarak mahallelinin 80’li yıllara kadar çilek tarlalarından, elma bahçelerinden, dut ağaçlarından mahsulleri toplayıp afiyetle yedikleri hikâyelere, ıhlamur ağaçlarından yayılan mis gibi kokuya duydukları özleme, çocukluk anılarını dinleyerek yürüdüğümüz, mesela “Ortanca Sokak”ta bir zamanlar her yeri kaplayan ortanca çiçeklerinin arasında nasıl koşuşturduklarını dinlemeye aşinasınızdır. Bugün Ortanca Sokak’ta ortancaların yerini yüksek katlı binalar almış, Pamuk Sokak’ın sonuna Organize Sanayi Bölgesi konmuş, Gül Sokak’ta yeniden bir asfalt çalışması başlamış da olsa sokak isimleri yaşadığımız kentlerde bir zamanlar bambaşka bir coğrafyanın ve bambaşka hayat pratiklerinin hüküm sürdüğünü gösteriyor. 

“Başka Bir Coğrafyanın Haritası”, “İstanbul’da Su ile Anılan Sokak Adları: Hidrografik Adlar”1 isimli makaleden hareketle hazırlandı. Marmara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Cemalettin Şahin’e ait makalede İstanbul’da su ile ilişkilenen sokak isimlerine odaklanılıyor. İsmini derelerden, kuyulardan ve çeşmelerden alan toplamda 444 sokağın listesine makalede yer veriliyor. Listelenen sokakları haritalamaya başladığımızda sokakların yaklaşık %42’sinin makalenin yazıldığı tarihten günümüze ulaşmadığını gördük. En yüksek kayıp %61 oranıyla dere ile ilgili sokak isimlerinde görülüyor. Dereleri %33 oranıyla kuyu ile ilgili sokak isimleri takip ediyor. Çeşme ile ilgili sokak isimleri ise %19 oranında kayba uğramış. Bu oranları fiziksel olarak derelerin ve kuyuların çeşmelere nazaran daha kolay ortadan kaybolması ile ilişkilendirmek mümkün. 

Makalede yer alan sokak isimlerinden ulaşabildiklerimizi haritaya işledikten sonra makalede yer almayan, fakat İstanbul Şehir Haritası’nda mevcut bulunan diğer dere, kuyu ve çeşme ile ilgili sokak isimleri ve yine makaleden hareketle su ile ilişkilenen tüm sokak isimleri haritaya eklendi. Haritada yer alan toplam 1119 sokağın 500’ünün dere, kuyu ve çeşme ile ilgili isimleri var. Haritada 219 dere, 198 çeşme, 83 kuyu, 174 pınar, 25 ayazma, 27 kaynak, 57 ırmak, 21 nehir, 137 su, 27 saka, 21 şadırvan ve 130 diğer kategorisinde su ile ilişkilenen sokak yer alıyor.

Haritada hangi sokak isimlerinin kaybolduğuna dair bir veri ne yazık ki henüz bulunmuyor. İstanbul’un suya ilişkin tarihini anlamak için bir başlangıç olarak değerlendirilebilecek bu haritanın yeni çalışmalara altlık olmasını umuyoruz. Bu araştırma sırasında dikkatimizi çeken ve bahsetmeye değer gördüğümüz bir bulgu da şu oldu: Bir zamanlar ismi Dere olan bir sokak bugün 437. Sokak olarak kayıtlarda bulunuyor. Bu sokak Esenler Turgut Reis Mahallesi’ndeki bir kentsel dönüşüm alanında bulunuyor. Dönüşüm projesiyle birlikte yalnızca yapılı çevrenin değil, buna bağlı olarak ortak bir belleğin de sıfırlandığına tanıklık ediyoruz. 

İstanbul’un yitik hidrografisine dair ipuçları sunan haritada işaretli sokakların ismini aldığı unsurlardan artık hiçbirini barındırmadığı göz önünde bulundurulduğunda bugün yaşanan ekolojik problemler de anlaşılır oluyor. 


1- Şahin, C. (haz., 2017), “İstanbul’da Su ile Anılan Sokak Adları: Hidrografik Adlar”, Mimar Sinan ve Su içinde, İstanbul: Sultangazi Belediyesi, s. 378 – 413.

Yaşam alanlarımızda meydana gelen hızlı değişimler kanıksadığımız bir gerçeklik olarak gündelik pratiklerimiz içinde yerini alıyor. Ya sıklıkla alışveriş yaptığımız mahalle bakkalının yerine yeni bir süpermarket zinciri konuveriyor ya da her gün önünden geçtiğimiz bir binanın günün birinde kentsel dönüşüm projesi için yerle bir edildiğini görüyoruz. Dönüşüm, değişim, her dönem vardı, var olmaya devam edecek. Bir şeyin neyden neye dönüştüğünü anlamaya çalışmak, görünür kılmak ise ayrı bir önem arz ediyor. Daha detaylı hâline sayfadaki kare kod ile internet üzerinden erişebileceğiniz “Başka Bir Coğrafyanın Haritası” tam olarak bu değişimi anlama çabasının bir mahsulü. Çünkü sokak isimleri kültürel belleğe dair önemli ipuçları sunuyor. 

Özellikle gecekondu mahallelerinin tarihiyle ilgileniyorsanız ortak bir anlatı olarak mahallelinin 80’li yıllara kadar çilek tarlalarından, elma bahçelerinden, dut ağaçlarından mahsulleri toplayıp afiyetle yedikleri hikâyelere, ıhlamur ağaçlarından yayılan mis gibi kokuya duydukları özleme, çocukluk anılarını dinleyerek yürüdüğümüz, mesela “Ortanca Sokak”ta bir zamanlar her yeri kaplayan ortanca çiçeklerinin arasında nasıl koşuşturduklarını dinlemeye aşinasınızdır. Bugün Ortanca Sokak’ta ortancaların yerini yüksek katlı binalar almış, Pamuk Sokak’ın sonuna Organize Sanayi Bölgesi konmuş, Gül Sokak’ta yeniden bir asfalt çalışması başlamış da olsa sokak isimleri yaşadığımız kentlerde bir zamanlar bambaşka bir coğrafyanın ve bambaşka hayat pratiklerinin hüküm sürdüğünü gösteriyor. 

“Başka Bir Coğrafyanın Haritası”, “İstanbul’da Su ile Anılan Sokak Adları: Hidrografik Adlar”1 isimli makaleden hareketle hazırlandı. Marmara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Cemalettin Şahin’e ait makalede İstanbul’da su ile ilişkilenen sokak isimlerine odaklanılıyor. İsmini derelerden, kuyulardan ve çeşmelerden alan toplamda 444 sokağın listesine makalede yer veriliyor. Listelenen sokakları haritalamaya başladığımızda sokakların yaklaşık %42’sinin makalenin yazıldığı tarihten günümüze ulaşmadığını gördük. En yüksek kayıp %61 oranıyla dere ile ilgili sokak isimlerinde görülüyor. Dereleri %33 oranıyla kuyu ile ilgili sokak isimleri takip ediyor. Çeşme ile ilgili sokak isimleri ise %19 oranında kayba uğramış. Bu oranları fiziksel olarak derelerin ve kuyuların çeşmelere nazaran daha kolay ortadan kaybolması ile ilişkilendirmek mümkün. 

Makalede yer alan sokak isimlerinden ulaşabildiklerimizi haritaya işledikten sonra makalede yer almayan, fakat İstanbul Şehir Haritası’nda mevcut bulunan diğer dere, kuyu ve çeşme ile ilgili sokak isimleri ve yine makaleden hareketle su ile ilişkilenen tüm sokak isimleri haritaya eklendi. Haritada yer alan toplam 1119 sokağın 500’ünün dere, kuyu ve çeşme ile ilgili isimleri var. Haritada 219 dere, 198 çeşme, 83 kuyu, 174 pınar, 25 ayazma, 27 kaynak, 57 ırmak, 21 nehir, 137 su, 27 saka, 21 şadırvan ve 130 diğer kategorisinde su ile ilişkilenen sokak yer alıyor.

Haritada hangi sokak isimlerinin kaybolduğuna dair bir veri ne yazık ki henüz bulunmuyor. İstanbul’un suya ilişkin tarihini anlamak için bir başlangıç olarak değerlendirilebilecek bu haritanın yeni çalışmalara altlık olmasını umuyoruz. Bu araştırma sırasında dikkatimizi çeken ve bahsetmeye değer gördüğümüz bir bulgu da şu oldu: Bir zamanlar ismi Dere olan bir sokak bugün 437. Sokak olarak kayıtlarda bulunuyor. Bu sokak Esenler Turgut Reis Mahallesi’ndeki bir kentsel dönüşüm alanında bulunuyor. Dönüşüm projesiyle birlikte yalnızca yapılı çevrenin değil, buna bağlı olarak ortak bir belleğin de sıfırlandığına tanıklık ediyoruz. 

İstanbul’un yitik hidrografisine dair ipuçları sunan haritada işaretli sokakların ismini aldığı unsurlardan artık hiçbirini barındırmadığı göz önünde bulundurulduğunda bugün yaşanan ekolojik problemler de anlaşılır oluyor. 


1- Şahin, C. (haz., 2017), “İstanbul’da Su ile Anılan Sokak Adları: Hidrografik Adlar”, Mimar Sinan ve Su içinde, İstanbul: Sultangazi Belediyesi, s. 378 – 413.

DÖN